Müzisyen, gazeteci, yayıncı, siyasetçi (D. 23
Aralık 1922, Galata / İstanbul – Ö. 27 Temmuz 2015, İstanbul). Çocukluğu ve
gençliği, doğduğu Galata Kuledibi'nde, şimdiki Serdar-ı Ekrem sokağın bir alt
paralelindeki Kölemen Çıkmazı'nda geçti. Rumca edebiyat dergisi Pirsos'u (1954-1963)
çıkarırken tanıştığı, bu dergiye çeviriler yapan öğretmen Sultana ile o
evde evlendi. 66 sayı çıkardığı Pirsos’u, İstanbul'da okuyacak Rum
kalmadığı için, kapatmak zorunda kalan Panayot; bir kütüphane dolusu çeviri
yaptı. 50'den fazla sanat eseri, roman, tiyatro oyununu; kâh Yunanca'dan
Türkçe'ye, kah Türkçe'den Yunanca'ya çevirdi
Zoğrafyon Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünde okurken, Şehir Orkestrası'nda çalmaya
başladı. 1944 yılında kurulan Belediye Konservatuarı "Yaylı Çalgılar
Topluluğu"nun, ilk kemancısı oldu. Edebiyat Fakültesi'ni bitirdiği 1945 yılında,
Belediye Konservatuarı'nda yeniden öğrenime başladı. Şehir Orkestrası'nın
kurucu müzisyenleri arasında yer aldı. 1946'da kurulan İstanbul Filarmoni
derneğinin, ilk üyelerindendi.
1964 yılında çevrilen "Gel
Buluşalım" filminin yapımcısı idi. Neriman Köksal, Ulvi Uraz, Kenan Pars
gibi dönemin ünlü yıldızlarının rol aldığı filmin; yönetmeni Atilla Tokatlı,
sponsoru da Golden Çikolatalarının sahibi Savas Mölopulos'tu.
1969'da, Devlet Operası'na girdi. Orada,
viyola grup şefi oldu. 1981'de, Devlet Operası'ndan emekli oldu. Birçok müzik
festivalini organize etti. İstanbul
Filarmoni derneğinin yöneticiliği sırasında, çok sayıda ünlü müzisyeni
Türkiye'ye getirdi. Yaşar Kemal'i, Aziz Nesin'i, Orhan Pamuk'u Yunancaya
çevirdi.
1951 yılındaki Türkiye Komünist Partisi
tevkifatı sırasında partinin arşivine de el konmuştu. Ancak, partinin
yakalanmayan üyelerinden tütün işçisi Yordan; bazı belgelerle birlikte, ressam
Nuri İyem'in yaptığı (parti lideri Şefik Hüsnü'yü ve bazı üyeleri
resmeden) tabloları da Yunanistan'a kaçırmış ve Yunan Komünist Partisi'ne
teslim etmişti. Panayot, yıllar sonra Yunanistan'a gittiğinde; Yunan Komünist
Partisi deposuna girmiş ve kendi tablosunu bulup almıştı.
Bütün akrabaları, arkadaşları, çağdaşları
Atina'ya gittiği halde, kendisinin hala İstanbul'dan niçin vazgeçmediğini gazeteci
yazar Oral Çalışlar’a şöyle açıklamıştı: “10 günden fazla İstanbul'dan ayrı
kalamıyorum. Nedenini bilmiyorum, İki çocuğum var onlar Atina'ya gitmediler.
Oğlum Aris Atina'da okudu Türkiye'ye döndü. Gazetecilik yapıyor. Kızım Ersi,
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü'nde profesör. İki torunum var, onları
da has bir İstanbullu olarak yetiştiriyoruz."
Türkiye komünistlerinin öcülerinden olan
Panayot Abacı’nın babasının
babası, yani dedesi Panayot komünistti. Mübadelede (1923) Atina'ya gitmişti. 7
çocuğu vardı. Beşi erkek, ikisi kız. İkinci Dünya savaşında, Yunanistan
Almanlar tarafından işgal edilince; dede Panayot, Yunan Komünist Partisi
saflarına, partizan olarak katılmış, direniş sırasında yakalanmış ve kurşuna
dizilmişti.
Panayot Abacı 27 Temmuz 2015 tarihinde
İstanbul’da yaşamını yitirdi. 29 Temmuz
2015 günü Arnavutköy Rum Ortodoks Kilisesi'nde düzenlenen dini törenin ardından
İstanbul’da, Arnavutköy Mezarlığında toprağa verildi.
Aris
sabah telefon etti. "Babayı kaybettik" dedi. Yüreğimden vuruldum.
Panayot Abacı ölmüştü. Bir köklü tarih sona ermişti. Rumca'nın, Türkçe'nin
ustası, büyük bir kültür insanı çok sevdiği İstanbul'a veda etmişti.
Türkiye'nin
ara vermeden yayınını sürdüren, en eski aylık klasik müzik dergisi Orkestra'yı
tam 53 yıldır çıkarıyordu. Son aylardaki hastalığı nedeniyle, dergi son birkaç
ay çıkamamıştı. Kızı Profesör Dr. Ersi Kadıoğlu ve oğlu Aris; "bu geleneği
sürdürebilir miyiz" diye kara kara düşünüyorlar.” (Oral Çalışlar)
ESERLERİ:
ROMAN: Tuğla Ocağındaki Yaşamım (2006)
KAYNAK: Oral Çalışlar / Panayot Abacı…
(radikal.com.tr, 28.7.2015), Panayot Abacı vefat etti (hurriyet.com.tr,
28.7.2015), Deniz Kavukçuoğlu / Panayot Abacı’yı yitirdik (29 Temmuz 2015).