Şair, sinema ve dizi film oyuncusu, yönetmen. 7 Mart
1988 tarihinde Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde doğdu. Nüfusta adı Mehmet Sait
Aküzüm'dür. Üç yaşında iken ailesiyle birlikte Diyarbakır şehir merkezine
yerleştiler. İlkokul ve ortaokulu Vali
Ünal Erkan İlköğretim Okulunda tamamladı. Ekonomik nedenlerle 2002 yılında Bodrum’daki ağabeyinin yanına çalışmaya ve
öğrenimini tamamlamaya gitti. Lise öğrenimini Kanuni Sultan Süleyman lisesinde
tamamladıktan sonra memleketi olan Diyarbakır’a dönerek Dicle Üniversitesinde 2
yıllık Radyo ve Tv Bölümünü okudu.
Bodrum'da marangozluk, mobilyacılık, tekne imalatı ve
onarımı işleriyle uğraştı, garsonluk yaptı. Bodrumda çalışırken ve eğitimini sürdürürken de öğrencilik yıllarında
başlamış olan şiir sevgisi devam etti, şiir yazmayı sürdürdü. Daha sonra 2014
yılında İstanbul’a yerleşti. İstanbul’da Başkent İletişim Bilimleri
Akademisi'nde temel oyunculuk üzerine eğitim aldı.
Edebiyatın yanı sıra dizi
yönetmenliği oyunculuğuna da adım atan Mehmet Aküzüm,
Şimdiye dek birçok dizi ve sinema filminde rol aldı. Kurtlar Vadisi,
Karadayı, İki Dünya Arasında, Ötesiz İnsanlar, Diriliş Ertuğrul, rol aldığı
yapımlardan bazılarıdır.
Mehmet Aküzüm, şimdilerde çekimi
devam eden, yönetmenliğini kendisinin yaptığı “Sela” dizisinde başrolü şair
oyuncu Mümine Üçkaç’la paylaşıyor.
Şiiri yazmayı sürdüren Mehmet
Aküzüm, 2014 yılında şiirlerinin bir bölümünü İlklerim ve Sonlarım adlı ilk kitabında toplamıştır.
Rol Aldığı Film ve Diziler:
Sela (TV Dizisi, başrol, 2018)
Diriliş: Ertuğrul (TV Dizisi, 4
Sezon, 2014-2017)
Ötesiz İnsanlar (TV Dizisi, 2. Sezon 2014)
Aşkın Bedeli (TV Dizisi, 3. Sezon,
2015)
Karadayı (TV Dizisi, 2. Sezon 2013)
KAYNAKÇA:
Mehmet Aküzüm / İlklerim ve Sonlarım (2014), Mehmet Aküzüm (Bilgi teyidi 2014,
2018), İhsan Işık / Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve
Sanatçılar (2014).
Kirlenmiş gecelerde kaybettik yolumuzu
Ve biz
Kalemi kırılmış üç deli fişek
Üç asi yürektik
Dahası her yanda aranıyorduk
Biz gülmek nedir bilmezdik
Çünkü
Gözyaşıyla doğarken tanışmıştık
Acıyla daha yürümeye başlayınca kucaklaşmış
Umudu on ikimizde kaybetmiş
Silahla on beşinde sevişmiş
Ve kırk beşinde mahpus denen damdan tahliye olmuştuk
Şimdi nasıl normal bakışlara merhabalar çeker
Herkes gibi mutlu bir yuva hayaliyle yaşayabilirdik
Kaybedeceğimizi
Ve
Göz göre göre öldüreceklerini bile bile
Kirlenmiş bedenimizi kime sürmeye cesaret edebilirdik
Söyle hele kardaş
Kirlenmiş gecelerin eserleri
Balçıkla sıvanmış güneşin
Koyu zifir karanlığın bebeleriyken biz
Nasıl rengarenk umut sevebiliriz
Mehmet Aküzüm
Ben resmi olmayan bir deliyim
Boğaziçinde trenlere biner denizlere açılırım
Taksime uğramayacak vapurları kaldırırım yüreğimden
Aslında Ben
Tıbbın da çaresiz kaldığı bir deliyim
Gökyüzünde uçuşan taksileri sayarım uyumadan önce
Uykumda sayıklarım olmayan sevdiklerimi
Ve silahlar sıkarım gökyüzüne
Onun da mermileri gülden
Ben var ya ben
Kiminin tabirinde şizofren
Kiminin tabirinde alzheimer’ım
Ama neden bu hal’a geldiğimi kimse sual etmez
Gönül penceresini açıp hissiyle bakmaz içeriye
Gördükleri kadar bilir
Bildikleriyle yapıştırdılar
Üzerime deliliği
Oysa bir dokunsalar yüreğime
Oysa gözlerimin içine bir dalsalar
Acının en büyüğünü tattığımı
Aşkın en ızdıraplı halini çekip yaşadığımı
Aşikar görecekler
Ama kolayına kaçıyor insanlar
Deli damgasını vurup
Uzaklaşıyorlar benden
Böyle kaçmak niyedir
Niye
Artık tahammül ettiğim yeter
Dinleyin bu isyan çığlığımı
Dinleyin bu sitemi
Sizin tabirinizle söylüyorum
Bu deliye kulak verin
Vebalı değilim ben
Musibet hiç değilim
Sadece
Toplumdan uzaklaştırılmamdır
Bana şizofreni düşünceleri söyleten
Olanları hiç ettiren
Olmayanları var eden
Beni bu yola sürükleyen
Beni kabul etmeyişinizdendir