Mehmet Sait Mermutlu

Çini Sanatçısı, İlahiyatçı, Müzisyen, Edebiyat Araştırmacısı, Akademisyen, Araştırmacı

Doğum
24 Nisan, 1960
Eğitim
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Burç

Musikîşinâs, neyzen, çini işleme sanatçısı, akademisyen, ilahiyatçı, edebiyat araştırmacısı. 24 Nisan 1960 tarihinde Diyarbakır’da dünyaya geldi. Yavuz Selim İlkokulu (1972) ve İmam Hatip Lisesini bitirdikten (1979) sonra yüksek öğrenimine Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde devam etti. Fakülteden mezuniyetinin (1985) ardından bir müddet Milli Eğitimde öğretmen olarak çalışarak Hakkari Lisesinde Din Kültürü öğretmenliği ve Diyarbakır İmam Hatip Lisesinde de meslek dersleri öğretmenliği yaptı.

1994 yılında Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Türk İslâm Edebiyatı Öğretim Görevliliği’ne atandı. Türk İslâm Edebiyatı, Türk Din Musikisi ve Hüsn-i hat derslerine girdi. 1996 yılında Türk İslâm Edebiyatı Bilim Dalı’ndan "Ahmed Mürşidî Pendnâmesi" başlıklı teziyle yüksek lisansını; 2010 yılında "Abdurrahman Nesib Efendi, Hayatı, Dini-Tasavvufî Kişiliği ve Divânı’nın Tahlili" başlıklı teziyle de Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde doktorasını tamamladı. 2020 tarihinde de Doçent olan Mermutlu, Dicle Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda bir süre idarecilikte bulundu.

Aynı Fakülte’nin Tasavvuf Anabilim Dalı Başkanlığı’nı da bir kaç dönem yürüten Doç. Dr. Mehmet Sait Mermutlu, halen aynı Üniversite’de İlahiyat Fak. Türk Din Musikisi Anabilim Dalı Başkanlığı ve Türk İslam Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığını yürüterek çalışmalarını sürdürmektedir.

Doç. Dr. M. Sait Mermutlu, makalelerini 1993 yılından itibaren; İslâmî Edebiyat ve çoğunlukla da  e-Şarkiyat İlmî Araştırmalar dergilerinde yayımlamıştır.

 

ESERLERİ

 

Kitapları:

 

Lami’î Çelebî’nin Üç Eserinden [İbretnümâ-Şerefü’l-İnsan-Divân] Seçmeler (1993), Terceme-i Pendnâme-i Attar  - Edirneli Emrî (1993), Diyarbekirli Ahmet Mürşidî - Pendnâme (2012), Terceme-i Pendnâme-i Attar  - Emre (Metin-Sadeleştirme - Tıpkıbasım, 2015), Diyarbekirli Muhammed Şaban Kâmî (2019). Diyarbakır Tasavvuf tarihiyle ilgili bir çalışması da bitirilmek üzeredir.

 

Makaleleri:

 

1) Yunus Emre’nin Şiirlerindeki Din Temasına Bir Bakış, İslâmî Edebiyat Dergisi, 22. Sayı, (Ekim, Kasım, Aralık) 1993, ss.110-118

2) Muhammed Şaban Kâmiî Amidi’nin Eserleri  Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 6. Sayı, Kasım 2011, ss.75-89.

3) Ali Emirî’nin Ezhar-ı Hakikat’ı, Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 5. Sayı, Nisan 2011, ss.112-139.

4) Diyarbekirli Nigahî ve Divânçesi, Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 7. Sayı, Nisan 2012, ss.151-188.

5) Nigahî Divânçesi-Metin-, Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 8. Sayı, Kasım 2012, ss.129-167.

6) Menâkıb-ı Abdulkâdir- Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, 11. Sayı, Kasım 2014, ss.113-155.

7) Mehmet Rifat Efendi’nin Risâle-i Tâc-ı Kâdiriyyesi- Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, C.7,  Sayı, 2,  2015, ss. 321-350.

8)  Millet Kütüphanesi’nde Müellif Hattıyla Ve Ali Emiri Efendi İstinsahıyla Mevcut Diyarbakırlı Şairlere Ait Divanlar, Journal Of Turkısh Studıes(Türklük Bilgisi Araştırmaları), C. 46, Aralık 2016, ss. 287-311.

9) Abdurrahman Nesib Efendi Şiirleri’nde Din-Tasavvuf- Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, C. 10. Sayı,1,  Nisan 2018, ss. 441-470.

10) Abdurrahman Mevlidi- Tarr -Turkısh Academıc Research Revıew Cilt. 4 Sayı,1, Mart 2019, ss. 35-88.

KAYNAKÇA: İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) – Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014), Bilgi teyidi (Temmuz 2020).

Çini örneği

Çini örneği 2

Çini örneği 3

DİCLE ÜNİVERSİTESİ HUZUR AÇTI

 

DİCLE ÜNİVERSİTESİ HUZUR AÇTI

YAKIN ZAMANDA ADINI KÖTÜ HABERLER İLE DUYDUĞUMUZ DİCLE ÜNİVERSİTESİ BU KEZ HUZUR AÇTI

 

Yakın zamanda adını kötü haberler ile duyduğumuz Dicle Üniversitesi bu kez huzur açtı.Sosyal,sanatsal ve sportif faaliyetler ile adını pek duymadığımız Dicle Üniversitesi' nde  İlahiyat Fakültesi' ni  Güneydoğu Gündem olarak ziyaret ettik bu hafta.Türk Dil Musikisi Ana Bilim Dalı Başkanı Mehmet Sait Mermutlu' nun gönüllü olarak  başlattığı Ney dersleri kısa zamanda olumlu sonuçlar vermiş.Sohbet ettiğimiz ilahiyat fakültesi öğrencilerinden Halime Ezin ve Kübra Kılınç ney üflemenin hayatlarına kattığı tüm güzellikleri bizimle paylaştı.Derslerin ve sosyal hayatın tüm stresini ney üfleyerek attıklarını belirten öğrenciler bu tür etkinliklere fazlasıyla ihtiyaç var dediler.Bu faaliyeti başlatan İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Mehmet Sait Mermutlu ,gençlerin doğru yönlendirilmesinin gerektiğini vurguladı.Sanatın insan kalitesine pozitif yönde katkı sağladığını söyleyen Mermutlu, tüm herkesi sorunsuz bir toplum adına sorumluluk almaya davet etti.Uzun sohbetimiz sırasında "ney nasıl var oldu" sorumuza değerli hocamızdan çok anlamlı bir cevap geldi.Ferudiddin Attar' ın anlatımına göre; ney' in var oluşuna ve huzur veren o muhteşem sesine  Hz.Ali vesile olmuş.Bir gün Hz.Muhammed Hz.Ali' yi çağırmış."Sana kimsenin duymaması gereken çok sırlı şeyler anlatıcam.Fakat bunları kimse duymamalı" demiş.Hz.Ali söz vermiş kimseye anlatmayacağına.Aradan uzun zaman geçmiş. Hz.Ali duyduklarını içinde uzun süre tutamayacağını anlamış.Hz.Muhammed' e verdiği sözden dolayı bunları insanlara anlatamazmış.Çölün ortasında kör bir kuyuya başını eğmiş ve herşeyi anlatmış.Kısa süre sonra o kör kuyudan buz gibi sular çağlamaya başlamış.Herkes bu durumu şaşkınlıkla karşılarken Hz.Ali sadece tebessüm ediyormuş durumu bildiğinden.Kuyunun etrafı yemyeşil ağaçlarla dolmuş.Ve ney e o huzur veren muhteşem sesin kaynağı kamışlar boy vermiş o kuyunun etrafında.Bu sebeptendir ki tasavvufta ney' in yeri ayrıdır.

KAYNAK: Dicle Üniversitesi Huzur Açtı (guneydogugundem.com, 31 Ekim 2016).

Yazar: GÜNEYDOĞU GÜNDEM

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör