Hikâye ve roman
yazarı. 29 Ekim 1932, İstanbul doğumlu. Asıl adı Feruze Selçuk (Çerçi)’tur.
Karikatürist Turhan Selçuk'la evlendikten (1958) sonra bir süre Füruzan Selçuk
imzasını, ayrıca Füruzan Yerdelen imzasını da (1956-58) kullandı. Esnaf olan babasını küçük yaşta kaybetti. İstanbul’un
değişik semt okullarında okuduktan sonra Yalova Demir Köyü İlkokulunu bitirdi
(1946). Orta öğrenimini, yaşam koşullarının olumsuzluğu nedeniyle yarıda
bırakarak kısa bir süre Küçük
Sahne’de tiyatro oyunculuğu yaptı. Daha sonra kendini tümüyle
edebiyat çalışmalarına verdi. 1975-76
arasında davetli olarak Almanya’ya gitti. Eşinden boşandı ve yaşamını
İstanbul’da sürdürdü.
Füruzan yazın yaşamına öyküyle başlamıştı. İlk
yapıtlarında kötü yola düşmüş kadın ve kızların, çöken burjuva ailelerinin,
yoksulluk ve yalnızlıkla boğuşan kadın ve çocukların, yeni ortamlarda bunalan
ve yurt özlemi çeken göçmenlerin dramlarına sevecenlikle yaklaştı. Kişileri
derinlemesine inceledi ve anlatımını ayrıntılarla besledi. İlk öyküsü “Olumsuz
Hikâye” (Füruzan Yerdelen imzasıyla), 1956’da Seçilmiş Hikâyeler dergisinde yayımlandı. Daha sonra öykülerini, Türk Dili, Pazar Postası
(1956-58); ustalık dönemi ürünlerini Dost,
Papirüs, Yeni Dergi (1964-72) gibi dergilerinde yayımladı. 1968’den itibaren Papirüs’te
çıkan öyküleriyle öykücü kişiliğini belirginleştirdi. Toplumsal olayları
birbirinden soyutlamadan yazdığı öykülerinde, duru ve açık dilli, geleneksel
anlatım biçimlerini de kullanarak yeni çağrışımlar yaratabilen başarılı üslubu
ile dikkat çekti. İlk kitabı Parasız
Yatılı (1971) Memet Fuat’ın ifadesiyle “edebiyatımızda bir olay” oldu. Onu Kuşatma, Benim Sinemalarım ve 47’liler izledi. Fethi Naci bu üç kitap
için, Füruzan’ın geniş okur yığınlarına hikâyeyi yeniden sevdirdiğini yazdı.
Yoksulluk ve yalnızlıkla mücadele eden kadın ve çocukların yaşamını duyarlıklı
biçimde anlattı. 47’liler romanında 1968 sonrası gençlik olaylarını ve
1971’deki askeri müdahale dönemi anlattı. Tüm yazdıklarında, gurbet duygusu çok
yer tuttu. Genellikle öykülerindeki dünyayı küçük kızların bakış açısıyla
verdi. Ayrıca ana-kız motifini ve ölü içi boş evlilikleri de sık işledi. Sevda Dolu Bir Yaz’daki öykülerinde geçmiş zaman İstanbul’unun
profilini çizdi. Bütün yazdıklarında titiz bir ayrıntı ustalığı ve diyalogları
belirli bir ruhsal durumu belirtmek için kullanışındaki ustalık dikkati çeker.
Yazdıklarında yer yer sinema etkisi vardır.
İlk hikâye
kitabı Parasız Yatılı ile 1972 Sait
Faik Hikâye Armağanını, ilk romanı 47'liler
ile de 1975 Türk Dil Kurumu Roman Ödülünü kazandı. 1988-89 arasında senaryolaştırdığı ve 1990’da Gülsüm
Karamustafa ile birlikte yönetmenliğini yaptığı Benim Sinemalarım 1990’da Cannes Film Festivalinin “Eleştirmenlerin
7 Günü” ve “Altın Kamera” bölümlerinden çağrıldı, orada 158 film arasından
seçilen sekiz filmden biri olarak gösterime girdi. 1991 İran Fecr Film
Festivalinde uluslararası jüriden “En İyi İlk Film” ödülünü, 1991 Tokyo Film
Festivalinde ise “En İyi On Asya Filmi” arasına seçildi. Parasız Yatılı
adlı eseri sinemaya uyarlandı. Ankara
Devlet Tiyatrosunun önerisiyle Kış
Gelmeden öyküsünü 1997’de oyunlaştırdı. Ah
Güzel İstanbul Ömer Kavur tarafından filme alındı (1981). Redife’ye Güzelleme öyküsünü yeniden
oyun olarak yazdı. Eserleri birçok yabancı dile çevrildi.
Fethi
Naci’ye göre, Füruzan’ın öyküsü, Edirne’nin
Köprüleri’yle başlar. Daha önce yazdığı hikâyeler sanki bir hazırlıktır Edirne’nin Köprüleri’ne. Onların
bazılarında da gözlem zenginliği, ayrıntı ustalığı, inandırıcılık, insan sıcaklığı
vardır ancak bu hikâyeler organik bir bütün olmaktan henüz uzaktırlar. Edirne’nin Köprüleri’nde ise Füruzan
ayrıntıları, şaşırtıcı bir kurgu ustalığıyla bütünleştirmesiyle belgesel
filmden konulu filme geçen bir rejisör gibidir. O, betimlemeleri ve konuşmaları
ruhsal çözümlemeler için bir araç olarak kullanır.
“47’liler, yazıldığı günlere yakın
Türkiye’nin toplumsal otopsisini yapıyor. Bir yandan bir ailenin tarihçesini
sergiliyor, bir yandan da 1968’de üniversite reformu dilekleriyle başlayıp siyasal
isteklere dönüşen öğrenci eylemlerini yorumluyor.” (Behçet Necatigil)
“Füruzan halkımızın bir özlemini çok iyi
tespit etmiş: Çocuğunu okutmak. Çünkü okuyan çocuk, gelecek korkusu içinde
bunalmış fukara aileler için tek toplumsal güvenlik umududur. (…) Füruzan’ın
insanları, belirli koşulların sonucu olarak, genellikle bireysel çıkış yolları
arayan insanlardır. (...) Bireysel
kurtuluş yolları arayış, belirli koşullarla, bu koşulların biçim verdiği bilinç
düzeyi ile somut bir biçimde açıklanır. Füruzan, tanıdığı, bildiği kişileri, bu
kişileri çevreleyen, oluşturan koşullarla birlikte verir; hiçbir zaman belli
bir insan gerçekliğine, ancak belirli birtakım koşulların ve çalışmaların
oluşturabileceği bir bilinç eklemez, böyle bir bilincin yakaya iliştirilen bir
rozet olmadığını bilir. (…) Füruzan’ın
insanlarında sürekli bir sevgi özlemi vardır.
“Füruzan sık sık geçmişten söz açar.
Anlattığı kişiler, özellikle göçmenler, içinde yaşadıkları koşulların katı
gerçekleri karşısında teselliyi geçmişe sığınmakta bulurlar. Ama kişilerin aksine, Füruzan için geçmişe
eğilmek, gerçeklerden kaçmak için değil, gerçeklere nüfuz etmek, gerçekleri
kavramak, gerçeklerin bilincine varmak içindir. Bunun içindir ki kimi
hikâyecilerimizde gördüğümüz, o geçmişten söz ederkenki sulu gözlü tutum
Füruzan’da yoktur. Füruzan, geçmişe boyun eğmez; geçmişi –Fischer’in bir
sözcüğünü kullanarak söyleyeyim- ‘evcilleştirir’.” (Fethi Naci)
“Romanın, travmatik bir tarihsel dönemin, 12
Mart’ın ardından yazılmış olmasının getirdiği ajitatif yönlerini bir yana
bırakırsak, kadın sorunlarına bugün için bile radikal sayılabilecek bir açıdan
yaklaşmasıyla, ve orta sınıf insanlarının özlemlerini, kıstırılmışlıklarını
anlatışıyla, hala güncel sayılabilecek bir yapıt ‘47’liler.” (A. Ömer
Türkeş)
ESERLERİ:
HİKÂYE: Parasız
Yatılı (1971), Kuşatma (1972), Benim Sinemalarım (1973), Gecenin Öteki Yüzü (1982), Gül Mevsimidir (Kuşatma adlı kitabındaki
bir uzun hikâyesinin ayrı basımı, 1985), Yedi Öykü (1992), Sevda Dolu Bir Yaz (1999).
ROMAN: 47'liler (1974), Berlin'in Nar Çiçeği (1988).
ŞİİR: Lodoslar Kenti (1991).
RÖPORTAJ: Balkan Yolcusu (1974), Yeni Konuklar (Almanya izlenimleri ve
Türk işçileriyle röportajları, 1977).
GEZİ: Ev Sahipleri (gezi notları,
anılar, 1981), İşte Bizim Rumeli / Bosna
Hersek, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan (1994, daha sonra Balkan Yolcusu adıyla yayımlandı, 1996).
OYUN: Redife'ye Güzelleme (1981).
ANTOLOJİ: Dokuz Çağdaş Türk Öykücüsü (Volk und Welt Verlag, 1982), Bir Güldeste (hikâye antolojisi, Almanya, 1984).
ÇOCUK
KİTABI: Türkiyeli Çocuklar (Die
Kinder der Türkei, 1979).