Şair ve yazar, gazeteci. 21 Mart 1955, Kümbet
köyü / Şarkışla / Sivas doğumlu. Mehmet Fikri Ünal, Mehmet Fikri, M. Yürek
adlarını da kullandı. Sivas Kümbet Köyü İlkokulu, Ankara Gaziosmanpaşa
Ortaokulu ve Atatürk Lisesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi
Psikoloji Bölümü (1992) mezunu. Bir süre inşaat ve matbaa işçiliği, santral
operatörlüğü gibi işlerde çalıştı (1971-79). Öğrenimine ara verdiği yıllarda
İstanbul’da Görsel, Gelişim Larousse, Temel Britannica gibi ansiklopedilerde
yazarlık ve yayın kurulu üyeliği, çeşitli dergi ve gazetelerde editör ve
yazarlık yaptı. 1990’lı yıllarda Ankara’da Siyah Beyaz gazetesinde
çalıştı. Anadolu Üniversitesinde yarızamanlı olarak iletişim, yabancılaşma ve
eleştiri kuramları dersleri verdi (1997-98). 1996’dan sonra Başkent
Üniversitesinde basın danışmanlığı yaparak emekliye (2005) ayrıldı.
İlk şiiri “Filistin”, 1981 yılında Yarın
dergisinde yer almıştı. Diğer şiir ve yazılarını, kurucularından biri olduğu Edebiyat
Dostlarında ve Edebiyat-Eleştiri, Defter, Adam Sanat, Tempo gibi
dergiler ile Güneş, Siyah Beyaz (kurucularından, editör), Demokrat
gazetelerinde yayımladı.
Temizyürek,
şiirde ortalığı üç boyuttan görür. Geçmişten süzer, günümüze oturtur, gelecekle
karalar.
“Başlı
başına bir ırmak, bir çağlayan, bir tortu. Ama acı suyunu içinde bırakmış,
başlı başına saydam. Ağlamaklı bir tarih bekleyicisi. Herodotos’un kalemini
binbir düşünürün mürekkebine batırmış bir şiir işlemecisi: Düşünce habercisi,
bir takvim kabartması. Günler, aylar kabarmış. Sularda dolunay izi. Güneşin
suyundaki izi, yürek kabartacak kadar çoğul ve ışıltısı derin. Bir Âşık Veysel
rölyefi. Divriği’de önümüze dikilen Selçuklu taş oymaları ne kadar diriyse,
Temizyürek’te dillenen şiir ırmağı, o denli pırıltısız; mat, ama dibi okunan
dimdik, canlı ve yosun tutmayan bir su. İçli bir ırmak. Yürek atışlarıyla
ırmağın kıpırtısız titreyişleri aynı yerde çalkalanıyor. Kaynağı demli bir
tarih sayfası. Mitolojisi ezbere akıyor.” (Hüseyin Peker)
ESERLERİ:
ŞİİR: İz ve Rüya (1995), Kırlangıcım
Paranoya (2000), Yeryüzünü Gezen Atlı (2004).
DENEME: Göçebe Buluşması (1996).
KAYNAK: Hüseyin Peker / Mamudu’nun Göçebe
Kırlangıcından Notlar (Virgül, sayı:41, Mayıs 2001), Yazı Üzerine Yazı (Haz.
Veysel Çolak, 2005), Vitrindekiler (Cumhuriyet Kitap, 3.3.2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
İşte geldin, tam bu anın olmazlığına alıştırıyorken kendimi
Tırpan rüzgarlı bir kış yalnızlığına başlıyorken kuytumda
İşte geldin, yüzünde yolculuğun kırları geçiyor hâlâ
Dudağımı ortasına bırakıyorum, ıtır, kekik, papatya
Yeraltı suyuyla sevişmiş gibi kokuyor saçların
Geceyi kara bir çocuk gibi sevip okşadıkça
Kara gülen bir çocuk oluyorsun ve kar başlıyor
Gökyüzünün çok beklemiş tüm kederi boşalıyor o anda
İşte geldin, harflerden başlayalım, ilki G olsun
Artık şöyle bir baş, böyle bir son kalmadı nasıl olsa
Herkesin çocuk kalmışlığıdır o andan başlamak
Her ne varsa anda, geldiğin anda
Geldin, gelmeni istemezdim, gelmekten başka yol varsa
Çünkü sızar aklı kalbine çocukların
süt mor bir memeden aktıkça
Onu sakın kırma
Dağılır bin heceye
Paramparça canhıraş
Okşa taşı, taş ol, taşa karış
Ona can ver, damar bul
Taşla doğrul, iki ayak üstünde
Yükselsin o dik baş
Yağmura karış, karda kal, toprağa belen
Öylece dağıl yeryüzüne
Toza dön yavaş yavaş