Halk ozanı. 8 Kasım 1943, Kırkırsak köyü /
Sarız / Kayseri doğumlu. Asıl adı Şeyh Ali Kaygısız’dır. Şiirlerinde Âşık
Visali mahlasını kullandı bu mahlasla tanındı. İlkokulu dışardan bitirdi.
İlkokulu bitirdikten sonra terzilik, dikiş makinesi tamirciliği, saz yapımı
gibi çeşitli işler yaptı. Küçük yaşlardan itibaren saz çalmaya başladı.
Kayseri’deki aşık kahvelerindeki sazlı sözlü sohbetlere katıldı. 1989 yılında
yurtdışına gitti. Yaşamını ve çalışmalarını Londra’da sürdürdü.
21. yüzyıla gelindiğinde tasavvuf felsefesi
adeta sadece kitaplardaki bir söylence olarak kaldı. Eserlerinden tasavvufu
yaşayan bir insan olduğu anlaşılan Visali bu anlamda bir fark kattı yazdıklarına.
Kendimi Tanıdım adlı eserinde şiirlerinin yanı sıra tasavvufa yönelik
yazıları da vardır. O’na göre insan evrenin merkezidir. Dini, dili, ırkı,
cinsiyeti ne olursa olsun önce insan olduğu için değerlidir. Çünkü insan
Hakk’ın bir görüntüsüdür. O bir sevgi varlığıdır. Allah – Evren – İnsan üçlüsü
birlik içindedir. Tek gerçek Hakk’tır. Amaç ilâhi aşka, menzile yani Hakk’a
ulaşmaktır. Bunun yolunun da ancak sevgi olacağına inandı. Eserlerinde Hakk,
hakikat, ilâhi aşk, ölümsüzlük, nefs ile mücadele, varlık birliği, sevgi,
gönül, barış, evrensellik, insanlık, alçak gönüllülük, erdemlilik gibi gerçek
yaşamı ilgilendiren kavramları konu edindi. Eserlerinde tasavvufa dayalı
öğeleri anlatırken öz Türkçe kelimelerin yanında Arapça ve Farsça kelimeleri de
sıklıkla kullandı. Şiirleri Sevgi Yolu (Manisa), Şafak (Yunanistan),
Gülpınar (Ankara) dergileri ile; Londra’da yayımlanan Olay gazetesi
ile çeşitli antolojilerde yayımlandı. Şiirlerinin bir bölümünü Kendimi
Tanıdım adlı bir kitapta topladı (2004). “Âşık
Visali’nin ‘Kendimi Tanıdım’ adlı eserinde Yunus Emre’deki sevgi ve hoşgörüyü,
Mevlana’daki evrenselliği; insan olmanın önemini kavratan, tasavvufun özünü
yakalamış, insanlığa gönül vermiş bir şair ve yazarı buldum. Şiirlerinde duygu
ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik var. Belli kelimelerle çok şey
anlatabilen bir özelliğe sahiptir. O’na 21.yüzyıl Halk edebiyatının, kendi
üslubunu geliştirmiş, yeni Yunus Emre’si demek yanlış olmaz.” (Hanife Özdoğan)
KAYNAKÇA: Sabit İnce / Anadolu Şiir Antolojisi 3 (Aralık 2004, Kayseri ), Hanife Özdoğan / Gönül Şehrinin Mimarı Bir Ozan: Âşık Visali (Olay Gazetesi, Londra, 7Aralık 2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009).
1991’de Trakya
Üniversitesinde “Âşık Visali’nin Sanatı ve Hayatı” isimli bir tez hazırlandı.