Aydın Sayılı

Bilim Tarihçisi, Yazar

Doğum
02 Mayıs, 1913
Ölüm
15 Ekim, 1993
Eğitim
Harvard Üniversitesi Bilim Tarihi Bölümü
Burç

Bilim tarihçisi (D. 2 Mayıs 1913,  İstanbul – Ö. 15 Ekim 1993, Ankara). Abdurrahman Bey ile Suat Hanımın üçüncü çocuğudur. Babasının İran’da görev yapması nedeniyle çocukluğunun bir bölümü İran’da geçti. İlköğrenimini İstanbul’da, ortaöğrenimini Ankara’da tamamladı. 1933 yılında Ankara Erkek Lisesi’ni bitirdi. Lise bitirme sınav kurulunda bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Aydın Sayılı’nın gösterdiği üstün başarı üzerine bu öğrenci ile ilgilenilmesini istemişti. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey, kendisini bilim tarihi ile ilgilenmeye yönlendirdi. Liseyi bitirdiği yıl, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yurtdışına öğrenci göndermek için açtığı sınavı kazandı ve Harvard Üniversitesi’nde bilim tarihi okumak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildi. Prof. Dr. George Sarton, onun yetişmesinde çok etkili oldu. 1942 yılında George Sarton’un yönettiği “İslam Dünyasında Bilim Kurumları” başlıklı tezi ile Harvard Üniversitesi’nden doktora derecesi aldı. Bu doktora, dünyada bilim tarihi alanında verilen ilk doktora derecesi olarak bilinir.

Aydın Sayılı, 1943 yılında yurda döndüğünde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nde göreve başladı. Onun göreve başlamasıyla bölüm programına tarih dersleri konuldu. 1946 yılında felsefe kürsüsüne Bilim Tarihi Doçenti olarak atandı ve 1952 yılında Bilim Tarihi Profesörü oldu. 1952-53 ile 1956-57 yıllarında ABD hükümeti ve Fords Vakfı’ndan aldığı burslarla 10-11 ay süreli olarak ABD’de kaldı ve araştırmalar yaptı. Çeşitli Amerikan üniversitelerinden aldığı teklifleri, Ankara’ya karşı sorumluluklarını yerine getirmek için geri çevirdi. 1958 yılında Ordinaryüs Profesör unvanını aldı. Başyapıtı olan “İslam Dünyasında Rasathane ve Genel Rasathane Tarihi İçindeki Yeri” adlı eserini 1960’da yayımladı. 1974 yılında fakültenin Felsefe Bölümü Başkanlığına seçildi; 1983’te emekli oluncaya kadar bu görevi sürdürdü.

Sayılı, Ankara Üniversitesi’nde görev yaptığı uzun yıllar boyunca sadece üç doktora öğrencisi yetiştirdi. Onlardan Sevim Tekeli astronomi tarihi, Esin Kâhya doğa bilimleri tarihi ve tıp tarihi, Melek Dosay ise matematik tarihi alanında doktoralarını yaptılar. Üniversitedeki görevinin yanı sıra 1947’de Türk Tarih Kurumu tam üyeliğine seçilerek bu kurumda çalışmalar yürüten Sayılı, Ortaçağ Türk Tarih Kol Başkanı olarak yıllarca burada da hizmet etti. 1961 yılında Uluslararası Bilim Tarihi Akademisi’nin tam üyesi oldu ve 1962’den itibaren üç yıl boyunca bu kurumda as-başkanlık yaptı.

Türkiye’de bilim tarihçiliğinin yerleşmesini sağlamış olan bilim adamı olan Prof. Sayılı, çalışmalarıyla Türklerin, İslam Dünyasının, Mezopotamyalıların Mısırlıların ve daha başka çeşitli uygarlıkların bilime ve Batı uygarlığının oluşumuna yaptığı katkıyı ortaya koydu. Bilimsel çalışmaları sırasında Türkçe’ye ilgi göstermiş, emek vermiştir. Aydın Sayılı, karşılıkları hiç bulunmamış yabancı sözcüklere ve anlam karışıklıklarına yol açabilen terimlere Türkçe yeni karşılıklar bulmuş, bunların açıklamalarını yapmıştır. Editörü olduğu “Bilim Kültür ve Öğretim Dili Olarak Türkçe” adlı yayındaki aynı adlı makalesinde Türkçenin gelişimini açıklayan Sayılı, matematik, fizik, felsefe gibi değişik bilgi dallarını ilgilendiren bu çalışmasında, eşanlamlı, yakın anlamlı Türkçe sözcükler türetmiştir.

Sayılı; İslam Dünyasındaki gözlemevlerine ilişkin eseri ile belli başlı gözlemevlerini, bu kurumlarda hizmet vermiş olan belli başlı astronomları, kullanılan aletler ve söz konusu dönemdeki astronomi çalışmalarını tanıttı. Kahire’de var olduğu kabul edilen el-Mukasem adlı gözlemevinin aslında olmadığını kanıtladı. Şam’daki Kasiyun Gözlemevi’nin yerini belirledi. İslam’ın dinî ibadetleri yerine getirmede astronomiye olan gereksinimden ötürü, gözlemevinin İslam dünyasında ortaya çıkmış bir kurum olduğunu ve Batı dünyasındaki ilk gözlemevlerinin İslam dünyasındaki gözlemevleri örnek alınarak oluşturulduğunu ortaya koydu.

Sayılı, “İslam Dünyasında Hastaneler” başlıklı çalışmasıyla İslam dünyasındaki ilk yedi hastaneyi bilim dünyasına tanıttı. “Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir” adlı eseriyle bilim, bilimsel yöntem, bilim ve teknoloji arasındaki farklar gibi konulara tarihten örnekler vererek yazdı. Pek çok eserinde Batı ile Osmanlı arasındaki bilimsel ilişkileri ele aldı, İslam dünyasındaki bilimsel gerilemenin nedenlerini tartıştı. “Mısır ve Mezopotamyalılarda Matematik, Astronomi, Matematik” adlı eserinde söz konusu uygarlıkların bu konulardaki bilgilerini Klasik Yunan'daki bilgilerle karşılaştırdı. Son çalışmalarında İslam dünyasında Türklerin bilimsel çalışmalarının yeri ve önemi konusuna yoğunlaştı. Ebu’l Reyhan el Birunî adlı bilim adamının Türk olduğunu ortaya koydu. Kopernik’in çalışmaları hakkında bir kitap yayımladı. Aristo ve el-Karafi’nin gökkuşağı konusundaki çalışmalarını karşılaştırmalı olarak inceledi. İbn-i Sina ve Newton’un hareket konusundaki açıklamalarının paralelliğini gösterdi. Farabî’nin boşluk hakkında görüşlerinin Batı bilimine yaptığı etkileri inceledi.

Aydın Sayılı, tarih ve edebiyatla da yakından ilgilendi. Bu alanda çalışmalarına örnek olarak XIV. yüzyılda kaleme alınmış ve içinde medreseler, dünyevi bilimlerle ilgili bilgiler yer alan Gülşehri’nin “Leylek ve Bülbül” adlı şiirini Türkçede ilk kez yayınlaması gösterilebilir. Ayrıca XVI. yüzyılda yaşamış olan el-Mensuri’nin İstanbul Gözlemevi hakkındaki şiirleri üzerine bir makale yazdı. Osmanlı Sultanı III. Murat zamanında inşa edilmiş ve aynı padişah döneminde yıkılmış olan İstanbul Gözlemevi’nde hiçbir bilimsel çalışma gerçekleştirilmemiş olduğu görüşü kabul görmekte idi. Ancak Sayılı, bu makalesinde el-Mansuri’nin İstanbul Gözlemevi’nde on altı gözlemcinin yaşadığını, bir de kütüphanesinin bulunduğuna dair bilgileri ortaya çıkardı.

1984’te oluşturulan Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun dört biriminden birisi olan Atatürk Kültür Merkezi’ne Aydın Sayılı başkan olarak atandı. Atatürk Kültür Merkezi adına “Erdem” adlı derginin çıkarılmasında büyük emek verdi. 1993 yılında da bu görevden emekli oldu. Henüz emekliliğinin ilk ayında iken 15 Ekim 1993 günü sokakta kalp yetmezliğinden hayatını yitirdi. Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Aydın Sayılı, Nicolaus Copernicus üzerine çalışmaları nedeniyle 1973 yılında Polonya hükümeti tarafından Copernicus Madalyası ile ödüllendirildi. 1977’de TÜBİTAK Hizmet Ödülü’ne, 1981’de İstanbul Üniversitesi Üstün Hizmet Ödülü’ne değer görüldü. 1980’de UNESCO Uluslararası Yazar Editör Komitesi’ne seçilen Sayılı, yaşamboyu verdiği hizmetlerden ötürü 1990’da UNESCO Ödülü’nü aldı. 1 Ocak 2009’dan itibaren dolaşıma girmiş olan 5 Türk Lirası banknotlarının arka yüzünde, Aydın Sayılı’nın bir portresi yer almaktadır.

ESERLERİ:

Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir (1948), The Observatory in Islam (1960),  Uluğ Bey ve Senerkand’daki İlmi Faaliyeti Hakkında Gıyaseddin-i Kaşi’nin Mektubu (1960), Abdülhamid İbn Türk’ün Katışık Denklemlerde Mantıkî Zaruretler Adlı Yazısı ve Zamanın Cebri (1962), Mısırlılarda ve Mezopotamyalılarda Matematik, Astronomi ve Tıp (1966), Copernicus and His Monumental Work (1973), Türkler ve Bilimler (Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Arapça, 1976), Ortaçağ Bilim ve Tefekküründe Türklerin Yeri (1985).  

KAYNAKÇA: Prof. Dr. Esin Kaya / Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı’nın Ardından (Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, sayı: 6, 1995), Mehmet Cemil Uğurlu / Büyük Bir Bilim Tarihçisi Ord. Prof. Dr. Aydın Sayılı (Erdem dergisi 1996, No. 26),   Dursun Aydın / Ordinaryus Profesör Aydın Sayılı Bilim Tarihinde Türk Entelektüel Kimliği (2008), Remzi Demir - Doğan Atılgan, DTCF Fakültesi ve Türkiye’de Beşerî Bilimlerin Yeniden İnşası - Elli Portre (2008), Hülya Semiz / Türk Lirası ‘aydın’landı (İletim Gazetesi, Mart 2009), Ünlü Bilim Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2017).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör