Ahmet Ercan Belen

Bürokrat, Şair

Doğum
16 Temmuz, 1934
Eğitim
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Burç

Bürokrat, şair. 16 Temmuz 1934, Gülnar / Mersin doğumlu. Tam adı Ahmet Ercan Belen’dir. Silifke İlkokulu, Mersin Lisesi (1953), Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hukuk Fakültesi (1959) mezunu. 1961’den itibaren Gülnar, Bartın, Bozkır ve Seben’de maiyet memurluğu (1961-62); Çamlıdere, Cide, Kulu, Sorgun ve Oğuzeli’nde kaymakamlık (1963-67) yaptı. Daha sonra Emniyet Genel Müdürlüğü merkez emniyet müdürlüğü, planlama şube müdürlüğü, 2. şube müdürlüğü, daire başkanlığı (1967), genel müdür muavinliği, vali kadrosuyla Ankara emniyet müdürlüğü (1978-81) görevlerinde bulundu. Afyon valiliği (1981-85) ardından bir süre de merkez valiliği yaptıktan sonra 1999 yılında yaş haddinden emekli oldu. Hayatını ve edebiyat çalışmalarını Ankara’da sürdürdü. Yurdagül hanımla evli; Esra, Ayça Belen Erdoğdu adlarında iki çocuk babasıdır.

İlk şiir Kaynak dergisinde (15 Kasım 1952) yer almıştı. Daha sonra  ürünlerini Türk Dili (Türk Düşüncesi), Mülkiyeliler Birliği, Kaynak, İdarecinin Sesi, Kıyı, Çevre, Ürün, Akpınar, Arayış, Maki, Datça vd. dergilerle, Yarımada gazetesinde yayımladı. Şiirlerini ayrıca Kanal B televizyonunda okudu (2009). “Eski Şarkılar İçin” adlı şiiri TRT sanatçısı besteci Özgen Gürbüz tarafından bestelendi. Güney Tutkusu (1980) adlı bir şiir kitabı vardır.

Ercan A. Belen, Cahit Sıtkı Tarancı’yı izleyen bir şair. Ona Cahit Sıtkı’nın kasabalısı desek yeridir. Bununla birlikte bu daha çok biçim bakımındandır. Yoksa Ercan A. Belen’in şiirlerinde Cahit Sıtkı’daki ölüm korkusu yoktur. Tensel aşkı, doğayı, Akdeniz kıyılarındaki Anadolu insanının duyarlılığını anlatıyor daha çok.” (Adil Fırat)

HAKKINDA: Cemal Süreya / Mülkiyeli Şairler – Antoloji (1966), İçel Şairler ve Yazarlar Antolojisi (2001), M. Nihat Etiz / Cumhuriyet Dönemi Şair Kaymakamlar (2005), M. Nihat Etiz / Sanatçı İdareciler: A. Ercan Belen (İdarecinin Sesi dergisi), Mülkiyeli Bir Sanatçı (Şerefli Mülkiyeliler Ansiklopedisi), Eski Şöhretler Şimdi Ne Yapıyorlar? (Yarımada’nın Sesi gazetesi, 15.07.2005), Mustafa Şerif Onaran / Elli Yıl Önce – ‘Garip Şairler’ (Cumhuriyet Kitap, 04.09.2008, 28.08.2008).

 

ESKİ ŞARKILAR İÇİN

 

Ben rüzgârı yitik bir eski şarkıyım
Ne yürekte, ne dilde yerim kalmamış
Sevginin yokluğuna elbet karşıyım
Yaşamın emeğinde terim kalmamış...

 

Ben ki dost gönüllerde gezinen şarkı
Yoluma serilecek kilim kalmamış
Kül etmiş şu özümü, zamanın çarkı
Geçmişe uzanacak elim kalmamış..

.

Hüzünlü akşamlara inerken yağmur
Gözüm yaşı diyecek selim kalmamış
Sevgimin çadırına bir rüzgâr vurur
Ona kanat gerecek halim kalmamış...

 

Ben aşkların esiri eski şarkıyım
Mızraba vurulacak telim kalmamış
Güzelim duygulara bu nasıl kıyım?
O bir sır ki çözecek, ilim kalmamış...

 

(Mayıs 1999 idarecinin sesi dergisi)

YİRMİ YAŞA ŞİİRLER

Rüyalı bakışlarında mevsimlerin
Boyum sıra telaşa batmışım

Üfürüvermişim zamana çocukluğumu

Günün ilk ışıklarıyla usul-usul gerinip,

Uyanmış damarlarımda yirmi yaşım...

 

Gel yirmi yaşım, hayırsız yaşım gel,
Askerlik, sevda, geçim, cümle telâşım sende
Artık daha iyi anlıyorum kardeş kavgalarını

İri iri saadetlerin peşinde...

 

Isınan demir örneği gerinir damarlarımda
Şimdi sultanlar kadar buyruklu kanım
Utanmış azgın arzuların arsızlığından
Susmuş dudaklarım...

 

Günün ilk ışıklarıyla salına salına
Yürüyüvermlş damarlarımda yirmi yaşım
Yürümüş gençliğim, gücüm, aşkım
Ve günlerin siteminde büyümüş şekil şekil Alınyazım...

 

Hey yirmi yaşım, yirmi yaşım

Yiğit yaşım, çapkın yaşım, er yaşım

Tepeden tırnağa asker yaşım

Seni bir ömür boyu yaşamalıydı insanlar

Her derde yeter yaşım...

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör