Müzisyen, şarkıcı, şair. Giresun doğumlu. Youtube üzerinden seslendirdiği şiirler ile dikkatleri üzerine çeken Doğuş Sinan Coşkun, Bozbağ Anadolu Lisesi’ni tamamladıktan sonra 2006 yılında Giresun Üniversitesi Radyo Televizyon – Sinema Bölümü’nden mezun oldu.
Uzun
seneler Atv, Kanal D, Show TV, Star TV ve Fox TV’de birbirinden farklı
projelerde sunuculuk, muhabirlik ve istihbarat şefliği görevlerinde bulundu.
Şair anne – baba ile büyümüş ve şiirleri her daim sevmiş bir insan olarak
yaşamını sürdürürken, kederli bir akşamda okuduğu şiir sosyal medyada
paylaşılınca, video 1 haftada 20 milyon kişi tarafından izlenmiş ve kendini tam
da virüs gibi videoların yayıldığı bir platformun merkezinde buluvermiştir.
Gürkannnnn diye okumaya başladığı şiirlerin hikayesi de böyle başlamıştır.
Söylemiş
olduğu bazı şiirler, Vazgeçtim, Öyle Bir Kadın İstedim, Bir Kadın Seni
Seviyorsa, Özlemek Koyar Adama..
2018
yılında “Yarasın” adlı bir şiir kitabı yayımlanmıştır.
Albümleri:
Ayşe
Popüler
Şarkıları:
Kadınım
En
Çok Sana Kırıldım
Böbrek
Beni
Üzen Biri Var
Ben
Seni Sevmeyi Beceremedim
Yara
Bandı
Gönül
Alışır Ama Asla Unutmaz
Bir
Kadın Seni Seviyorsa
Sevgili
Değildik
Bu
da Geçer
KAYNAKÇA:
Doğuş Sinan Coşkun Kimdir? - Doğuş Sinan
Coşkun kitapları (dr.com.tr, 07.06.2019), Doğuş Sinan Coşkun albümleri
(dr.com.tr, 07.06.2019). Bu
Çocuk Büyüdü De Evleniyor.. Televizyonun Ünlü Yüzü Doğuş Sinan Coşkun
(arkaguverte.com, 07.06.2019).
YARASIN
Yazar: Doğuş
Sinan Coşkun
Yayınevi : Dokuz
Yayınları
YAZ
Unutur
mu bir erkek dizlerinin bağını çözüp,
ellerini
nereye koyacağını şaşırtan ilk atışını kalbinin?
Öpmeye
kıyamadığı saçların kokusunu?
Rengini
bakarken ağzından bin bir çeşit kelebek fışkırtan gözleri?
Unutur
mu bir erkek aynı saçların,
gözleri
gençliğinin darağacı oluşunu?
Omuzlarını
düşürüp, kafasını yere eğdiği günü?
Ezbere
bildiği tek kapının çarpışını yüzüne,
yürüyebildiği
ilk yolun yarılışını altından ayaklarının?
İçinde
kaldığı enkazın üzerine taş üstüne taş eklediğini
istese
çıkarıp canını vereceği insanın?
Unutur
mu derin bir kesik, iltihaplı bir yara, çaresiz bir baba, evladını yitirmiş bir
ana, yanmış bir ev, kurumuş bir toprak gibi hissedişini?
Peki;
Unutur
mu bir erkek, uğruna
duvarları
yumruklayarak ağladığı kadını?
Ayşe.
Hem
ilk sevdam hem ilk yenilgim.
Hem
yüzmeyi öğretenim hem bir kaşık suda boğanım.
Hem
içimdeki ölü kelebekleri yeniden doğuranım
hem
içimdeki ormanları yakanım.
Ayşe.
Hem
ilk sarhoşluğum hem ilk ayılışım.
Hem
devrimi ömrümün hem darbesi.
Şurada,
tam ortasında sol göğsümün gözleri kıyameti andıran bir yara.
Feryat
figan uyanışım uykulardan, avuçlarımı kanatırcasına sıktığım yumruğumu
duvarlara savuruşum.
Ayşe.
Her
gece 'burada olmayanlar için' diyerek
masaya
vurduğum kadehimin kederli hikâyesi...
(Tanıtım
Bülteninden)