Halk Ozanı, Şair. Asıl adı Cihat Ergel olup, şiirlerinde Ozan Kimsesiz mahlasını kullandı. 20 Eylül 1984’te Balıkesir'in Bigadiç ilçesine bağlı Akyar köyünde 3 çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin sonrasında Cihan ve Gürkan adında iki erkek çocuğu daha oldu. Çocukluk döneminin en güzel yıllarını köyde geçirdi. 1993 yılında babasının işi dolayısıyla ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek durumunda kaldı.
Süleyman
Demirel Üniversitesi Elektrik – Elektronik Bölümü mezunudur. Askerliğini Genel
Kurmay Başkanlığında yaptı. Uluslararası bir firmada satış departmanında
çalışmaktadır. 2009 yılından beri evli; Mansur ve Fuat adlarında iki erkek çocuk
babasıdır.
Sanatla,
şiirle ve edebiyatla bu yıllarda tanıştı. Lise yıllarında saz çalmaya başladı.
Âşık Mahzuni Şerif başta olmak üzere Perişan Ali, Meluli, İbreti, İhsani, Davut
Sulari, Hasret Gültekin, Musa Eroğlu, Cengiz Özkan, Muharrem Temiz gibi
ustalardan etkilendi. Usta ve çırak ilişkisi içerisinde kendisinin yetişmesinde
çok ciddi katkıları olan halen daha da birlikte yol yürüdüğü Aleni Ali (Ali
Dilki) ve Ozan Yahya Bilican asıl ustalarıdır.
Dört
ozan arkadaşıyla beraber kurmuş oldukları Dörtlük Yayınlarının halen daha
kurucu ortaklarından biridir ve görevine devam etmektedir. MESAM (Türkiye Musiki
Eserleri Sahipleri Meslek Birliği) üyesidir ve sözü müziği kendisine ait
kayıtlı eserleri bulunmaktadır. Sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiren YESADER
(Yedi Sanat Derneği) başkan yardımcılığı görevini de halen daha sürdürmektedir.
Eserleri:
Şiirleri
birçok dergide ve antolojide yer aldı. Taşlama şiirlerinin bir bölümünü 2018
yılında Sözcükleri Gıdıkladım adlı ilk
şiir kitabında topladı. Gönül Eri dergisinde “Unutulmaya Yüz Tutanlar ” adında
bir köşe yazmaktadır.
KAYNAK:
Cihat Eri (Bilgi teyidi, 25.03.2019), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (12. Cilt, 2019).
ÇIK DA GEL ARTIK
Aklımın
kılıcı kalbe değmeden
Sessizce
köşeden çık da gel artık
Ümidim
tükenip boynun eğmeden
Gurur
dağlarını yık da gel artık
Ne
ufacık keder ne de dert tasa
Yok,
sayalım gülüm adalet yasa
İster
Adıyaman ister Manisa
Mutluluk
tavrını tak da gel artık
Dağlara
bayrağın çoktan çekildi
Çağlayan
sularım sana döküldü
Çorak
yüreğime sevdan ekildi
Eski
resimlere bak da gel artık
Kimsesiz’e
yolu boş gözletmeden
Kül
olmuş ruhumu aşk közletmeden
Üç
gün beş gün deme çok özletmeden
Bütün
gemileri yak da gel artık