Şaban M. Kalkan

Çevirmen, Yazar, Şair

Doğum
25 Ekim, 1938
Eğitim
Hasköy (Haskovo) Tıp Enstitüsü
Burç
Diğer İsimler
Şaban Mahmudoğlu Kalkan (tam adı), Şaban Mahmudov (müstear)

Şair, yazar ve çevirmen. 25 Ekim 1938, Bulgaristan / Razgrat / Şeremet (Veselets) köyü doğumlu. Tam adı Şaban Mahmudoğlu Kalkan’dır. “Şaban Mahmudov” imzasını da kullandı. Doç. Dr. Hatice Kalkan Yıldırım ile Doç. Dr. Sema Kalkan Uçar’ın babasıdır. İlk ve ortaöğrenimini köyünde tamamladı. Balpınar (Kubrat) Türk Lisesi’ni bitirdikten sonra bir süre öğretmenlik yaptı.  Hasköy (Haskovo) Tıp Enstitüsü’nü bitirdikten sonra sağlık memuru olarak çalıştı. 1989’da Türkiye’ye göç ederek İzmir’e yerleşti. 1990’dan itibaren İzmir Alsancak Devlet Hastanesi’nde görev yaparak 2003 yılında emekliye ayrıldı. İzmir’de ve Razgrat’ta oturuyor. Evli, iki çocuk babasıdır ve iki torun sahibidir. Bulgarca ve Rusça biliyor.

Şaban M. Kalkan, şiirle öğrencilik yıllarında ilgi,lenmeye başladı. “Mektep” başlıklı ilk şiiri, 12 Eylül 1953’te  Sofya’da çıkan Eylülcü Çocuk  gazetesinde yayımlandı.  Şiirlerini hece ölçüsü ve serbest koşukla yazdı. Şiirleri 1955 yılından itibaren Sofya’da çıkan Eylülcü Çocuk, Halk Gençliği, Yeni Işık, Yeni Hayat, Sofya, Önder (Keşan), Kardaş Edebiyatlar (İzmir), Birlik (Bakü), Gelişim (Tel-Aviv) gazete ve dergilerinde yayımlandı. Şiirin dışında destan, gazel, ağıt, koçaklama, sone, mizahi şiirler, gezi notları, anı, epigram, eleştiri, fıkra, öykü, efsaneler yazdı ve Şeyh Bedrettin adlı bir dram kaleme  aldı. Kimi ilk şiirlerinde sosyalizmi övmeye çalıştı. Çocuk şiirlerinde barış, mutluluk, insan ve doğa sevgisi belirgin konulardır. Kardeş Edebiyatlar dergisinde Bulgaristan ve Balkan Türk sanatçılarını tanıtan yazılar kaleme aldı. Şiirleri Bulgarca, Rusça, İngilizce, Macarca, Lehçe ve İbraniceye çevrildi. Kendisi de Bulgaristan’da, Dante Aligeri’nin Cehennem adlı destanından birkaç bölüm ile Rus ve Bulgar şairlerinden kimilerinin şiirlerini Türkçeye, kimi Türk ve Türk dünyası şairlerinin şiirlerini de İvan Doynov  ile birlikte Bulgarcaya çevirdi. 

Şaban Kalkan, edebiyat-sanat örgütlerinde de görev alarak; 1966-72 yılları arasında Razgrat’taki Türk asıllı şair ve yazarların kurduğu Bahar Edebiyat Derneği’nin başkanlığını yapıtı. 1974-78 yılları arasında Bulgar Yazarlar Birliği’nin Razgrat kolunun sekreterliğini, 1982-84 yılları arasında da başkanlığını yürüttü. Yerel parlamentoda iki dönem görev yaptı… 1967 yılında Dostluk (Razgrat) gazetesinin öykü yarışmasında birincilik ödülünü, 1968 yılında Halk Gençliği (Sofya) gazetesinin Altın Yüzük Şiir Ödülü’nü, 1971 yılında Yeni Işık (Sofya) gazetesinin Eylül Şiir Ödülü’nü, 1974 yılında “Yeni Deliorman” (Bulgarca / Razgrat) Kurtuluş Şiir Ödülü’nü, 1984 yılında Yeni Işık / Nova Svetlina gazetesi ve Bulgar Yazarlar Birliği’nin “Özgürlük” adlı şiir yarışmasında Özgürlük Gülü  başlıklı şiiri ile seçici kurul  özel  ödülünü  aldı. Kendisine 2007 yılında Azerbaycan hükümetine bağlı bilim kuruluşu VEKTOR  Beynelhalg Elm Merkezi (İnternasional Scientific Center) tarafından “Fahri Doktor” unvanı verildi, 2009 yılında Bulgaristan hükümetinin kültür ve sanat adamlarına verdiği Nikola İkonomov Ödülü’ne değer görüldü.

Bulgaristan Yazarlar Birliği, KIBATEK (Kıbrıs Balkanlar Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu) kurucu üyesi ve Türkiye temsilcisi, Türkiye’de de Edebiyatçılar Derneği’nin üyesi olan Kalkan; Bulgaristan’daki Türklerin şiiri, mizahı, çeviri sorunları ve tarihi ile ilgili yurt içi ve yurtdışı sempozyum ve konferanslara katılarak bildiriler sunmuştur.

Şaban Mahmudoğlu’nun bütün bu millî duygularının yanında, gençlik yıllarında Marksist düşünce çerçevesinde şiirler yazdığını da kaydetmeliyiz. Elbette kendisinden başka hiçbir fikre tahammül edemeyenler totaliter komünist sistem içerisinde, Türkçeyi ve Deliorman sevgisini canlı tutmayı başarabilmesini biraz da bu tavrına bağlamak mümkündür. Şair, aldığı eğitim ve devrin şartları gereği böyle bir düşünceyi şiirlerinde aksettirmek suretiyle Razgard Yazarlar Birliği Başkanlığı’na kadar yükselmiş; bu sayede, Türk dilinin ve kültürünün o topraklarda yaşatılması mücadelesini daha kolay verebilmiştir.

“‘Düşüncelerinin Yörüngesinde’, ‘Bahar Senfonisi’, ‘Hürriyet Şarkısı’, ‘Deliorman’da Bahar’ gibi şiirlerinde bu düşüncelerin güçlü bir şiir diliyle ifade edildiğini görüyoruz. Türklere yapılan baskıların artması üzerine, şairin 1971 yılında yazdığı ‘Her Şey Bir Odada’ isimli şiirinde ise, hayatından, dolayısıyla sistemden şikâyet ettiğine şahit oluyoruz.” (Ünal Şenel)

ESERLERİ:

Şiir: Gerginlik (Sofya, 1966), Deliorman Şarkıları (1969), Sevda Rüzgârı (Razgart, 1974), Yabancı Değilim (1976), Turnalar (çocuk şiirleri, 1998), Sağlık Alfabesi (çocuk Şiirleri, İzmir, 2005), Sevda Soneleri (İzmir, 20006), Sıcak Gurbet (İzmir, 2012).

Seçki-Derleme: Deliorman’dan Sesler (Bulgarca-Türkçe / Razgrat, 1969), Şiir Gecesi / Kıbrıs, Balkanlar ve Avrupa’da Türkçe Yazan Şairlerin Şiirleri (Atila ER ile, İzmir 1998), KIBATEK Uluslararası Şiir Antolojisi (Atila Er ile, İzmir 2008), KIBATEK Uluslararası Çeviri Antolojisi (İzmir 20011), Rodoplardan Esintiler (Antolojisi, İzmir 2013).

Araştırma: Türk Dünyası edebiyatında KIBATEK 1997-2001 (Feyyaz Sağlam ile, 2001),  XX. Yüzyıl Bulgar Şiirinin Romantik Şairi İvan Doynov Yaşamı Sanatı Eserleri (Atila Er ile, 2005).

Çeviri: Yağmurlu Sabahlarda Aşk (Öyküler, Konstanstin Poustouski’den).

Bulgarca: Pratenitsi Na Tagata (Hüznün Elçileri, Razgrat, 2009).

Azeri Türkçesi: Azerbaycan Sonetleri (2012).

KAYNAKÇA: İbrahim Tatarlı / Şaban Mahmudov (Antoloji, Sofya, 1964), Petya Yordanova / İskreno i Razvılnuvano (Samimi ve Heyecanlı, Yeni Işık-Nova Svetlina, 4 Mart 1982), Ünal Şenel / Şaban Mahmudoğlu Kalkan Şiirinin Ana Çizgileri (Kardaş Edebiyatlar, Sayı: 22, 1992), Serpil Ural (Çoluk Çocuk dergisi, Aralık 2002), Hayriye Süleymanoğlu Yenisoy / Bulgaristan Türk Çocuk Edebiyatından Örnekler (2002), Sabahattin Bayramöz / Türkçenin Sarmaşıkları (2002), Dinçer Sezgin / Yaşamı Anlatan Sözcükler (Radikal, 22.11.2003), İhsan Işık - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (Cilt: 2, 2004) - The Encyclopedia  Of  Turkish Authors” (3 cilt, Ankara,  2005) – Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006),  Doç. Dr. Plamen Doynov / Şaban M. Kalkan  (Literaturen Forum, Bulgarca, Sofya,  2011), Doç. Dr. Tamilla Alieva Abbashanlı / Beşeri Duygularla Yoğrulan Sone (Gündem gazetesi, Ankara, 2011), Yard. Doç. Dr. Atıf Akgün / “Şaban M. Kalkan: Hayatı, Sanatı ve Eserleri” (Manisa, III. Uluslararası Balkanlarda Türk Varlığı Sempozyumu,10 -12 Mayıs 2012), Bilgi teyidi (2017).

BANA GELİRKEN

BANA GELİRKEN

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bana gelirken elbise mevsim seçme

Nasılsan öyle gel, soğukta sıcakta.

İnsanları selamlamadan geçme

Geciksen de seni beklerim o durakta.

 

Bana gelirken kendin seç yolunu

Kabulümsün. Ağla da gel, gül de gel

Unut çiçeğini veya mendilini

Ama her zaman kalbini al da gel.

 

1972, Razgrat

BELENE AĞITI

BELENE AĞITI

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bulgar şairi Penço Slaveykov’un “Yüzyirmiler“ adlı şiirine cevap

 

Onlar da bu verimli topraklarda doğdular

Asırlarca tarla sürdüler, davar sağdılar,

Bu diyarı Ana Vatan bildiler her zaman…

Bir gün benliklerini almak istedi düşman

Adını vermeyenler günlerce dövüldüler

Bir gece ansızın Belene’ ye sürüldüler.

Belene’ ye sürüldüler.

 

Onların da türküleri ve anadilleri vardı

Gönüllerinde yüce bir özgürlük yaşardı

Onlara: “ Siz bildiğiniz Siz değilsiniz “ dendi

Onlardan veremeyecekleri imanları istendi

Ruhları yaralandı, dünyaları karardı

“ Ad verilmez “ dediler, kararları karardı.

Kararları karardı.

 

Gözbebeklerinde alevlenen kin, isyandı

Hepsi soğuğa, kırbaca günlerce dayandı

Diz çökmeyenlerin torunlarıdır onlar.

Onlar yalnız adaletin dilini anlar.

Halk adına korkmadan ölüme yürüdüler

Bu yolda: “ Ölümden öte köy yok! “, dediler

Öte köy yok! Dediler.

 

Semaları açık bir zindan oldu vatan

Kurşunlar ölüm türküsü söylerken her tan

Şehitler bir gece Tuna’ ya mı atıldılar

Karanlıkta karlı bir dala mı asıldılar

Nereliydiler, kaç kişiydiler, bilen yok.

Gözlerimiz yollarda Belene’ den dönen yok.

Belene’ den dönen yok.

 

02. Haziran 1988, Razgrat

 

DELİORMAN KOÇAKLAMASI

DELİORMAN KOÇAKLAMASI

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bu diyarda barış, huzur bozuldu

Bozanlardan hesap aranmalıdır.

Cüzdanlara yeni adlar yazıldı

Adlarımız geri alınmalıdır.

 

Gece gündüz köy, köy, ev, ev gezildi

Anneler çocuklar tankla ezildi

Adını vermeyen kurşuna dizildi

Bu vahşet tarihe yazılmalıdır.

 

Asırlardan beri burada yaşarız

Türk Bulgar kaderi ortak taşırız

Bu zulmü de beraber aşarız

Ecdat toprağında kalınmalıdır.

 

Artık şanlı kılıç kında duramaz

İnsanız, komşu komşuyu vuramaz

Yol kapalı, Atama haber varamaz

Yürüyüşlerde güvercin salınmalıdır.

 

Kalkan der ki: Hakkımızı alırız.

Kol kola düşmana kurşun sıkarız

Gerekirse tek, tek şehit oluruz

Zafer marşları çalınmalıdır.

 

20 Mayıs 1989

Razgrat

 

İYİMSERLİK SONESİ (1)

İYİMSERLİK SONESİ (1)

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Saçlarını sıvazlarken arzularla doluydum

Sıc,ak güneş gibi aldın gönlümü kucağına

İnsanca samimiyeti ben ilk seninle duydum

Ah. . . Gözlerin çağırırken sevdamın ocağına.

 

Toprak denen yastığa hayata doyamadan

Başımızı koyacağız beraber ikimiz de

Yatacağız. . . Arkamı arkana dayamadan

Asırlarca bir aşk, bir özlem yanacak kalbimizde.

 

Bütün rüzgarlar çiçek ve barış ekeleyecek (serpecek)

Bize bahar yağmurları altında geceleri

Gönlüm ömrümce bu sevdadan meyve bekleyecek.

 

Bir çağrı ördü gönlümü gönlüne ilelebet

Mutluluğun yollarında gitmek için ileri

Aşkın yüce kudretini sende anlarsın elbet.

 

1960, Razgrat

 

(1)  Bulgaristan Türkleri Edebiyatında  yazılan ilk sone

 

 

 

KENDİNDE BENİ ARA

KENDİNDE BENİ ARA

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bir gün sende kendinde beni ara

Bir gün sende sevmeyi ciddiye al

Sorma beni dağa, taşa, rüzgara

Bir gece kalbinle baş başa kal.

 

Göreceksin gözlerinde ışıyan

Yedi renkte ben, sıcaklığında ben

Anlayacaksın içinde yaşayan

Bir de ben varım. Bir de ben. . .

 

1972, Razgrat

MECNUN ETTİN BENİ

MECNUN ETTİN BENİ

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Ekmeğinden tatlı ekmek bulamam

Yeşil Deliorman Mecnun ettin beni

Yarsız olurum da sensiz olamam

Yeşil Deliorman Mecnun ettin beni.

 

Senden ayrılırsam tutuşup yanarım

Sofranda övünüp ismini anarım

Sana bağlıdır her kemiğim damarım

Yeşil Deliorman Mecnun ettin beni.

 

Ufkuna bakmazsam gözlerim görür mü

Kırında gezmezsem dizlerim yürür mü

Köylerinden ayrı yüreğim vurur mu

Yeşil Deliorman Mecnun ettin beni.

 

Göğsünde ısınır gönlüm, kanım

Çiçeğe, buğdaya kokmakta dört yanım

Gerekirse sana kurban olsun canım

Yeşil Deliorman Mecnun ettin beni.

 

1962

 

TUNA BOYU KOŞMASI

TUNA BOYU KOŞMASI

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

 

                                         “İncecikten bir kar yağar

                                           Tozar Elif, Elif diye…”

                                                                         Karacaoğlan

Sabah yıldızıydı, gördüm, vuruldum

Yarimi ararım Tuna boyunda.

Aldım sazı gezdim, sordum, yoruldum

Yarimi ararım Tuna boyunda.

 

Elleri beyazdı, yanağı aldı

Zülüfleri altın, dudağı baldı

Baharda incecik çiçekli daldı

Yarimi ararım Tuna boyunda.

 

Şair Şaban der ki: Yirmidir yaşı

İncidir dişleri, siyahtır kaşı

Türkçe’ dir türküsü, özgürdür başı

Yarimi ararım Tuna boyunda.

 

1960, Tutrakan

TÜRKÇE'YE DELİORMAN GÜZELLEMESİ

TÜRKÇE'YE DELİORMAN GÜZELLEMESİ

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bu diyarda doğdum, burada yaşarım

Deliorman senden güzel il var mı ?

Aydın yarınlara burada koşarım

Türkçe’ m, Türkçe’ m senden güzel dil var mı?

 

Yeşil Deliorman benim ilimdir

Türkçe asılardır ana dilimdir

Her sözü gerçeğe giden yolumdur

Türkçe’ m, Türkçe’ m senden güzel dil var mı?

 

Türkçe’ m ile burada güler, ağlarım

Giden nesli gelen nesle bağlarım

Tuna nehri gibi coşup çağlarım

Türkçe’ m, Türkçe’ m senden güzel dil var mı?

 

Ruhumu besleyen sıcak kanımsın

İnce hünerimsin, tatlı canımsın

Saldıran düşmana ilk kalkanımsın

Türkçe’ m, Türkçe’ m senden güzel dil var mı ?

 

1976, Razgrat

 

VATAN VE KISKANIŞ

VATAN VE KISKANIŞ

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Vatan.

Yağmurların: Sevgilimin dudaklarında nem

Islanıp, ıslanıp doyamadığım

Karların: Anamın zülüflerine yıllarla düşen

Sıvazlayarak tel, tel sayamadığım.

 

Vatan.

Yürümeğe öğrenirken ilk bastığım toprak

Babamın son nefesinde bir yudum su

İlk buseyi çalarken başucumda titreyen yaprak

Sonra içimde büyüyen evlatlık duygusu.

 

Vatan.

Yabancı gözden sevgilim kadar kıskanırım seni

Seni düşünürüm her nefeste, her adımda

Yıllarca uykular girmez gözüme

Namertler bir kerecik adını ansa yanımda.

 

1966, Sofya

YABANCI DEĞİLİM

YABANCI DEĞİLİM

 

Şaban Mahmudoğlu KALKAN

 

Bir ömürle doyulur mu sevgine

Kalbim yanar her sızında her ağrında

Yabancı değilim mukaddes kavgana

Anam yatar, babam yatar bağrında.

 

Ağır günlerim, yumuşak bahtiyarlığım

Sevda dolu gençliğim, ihtiyarlığım

Uğuruna helal gücüm fedakarlığım

Kanım var her gülünde her yaprağında.

 

Güneşe açılır ufkumun kapısı

Sevgiyle yücelir ömrümün yapısı

Atamadan mirastır bu yerin tapusu

Ellerim mutluluk yaratır toprağında.

 

1963, Şeremet Köyü Razgrat

ŞABAN M. KALKAN HAKKINDA

Cengiz AYTMATOV:

Şaban Mahmudoğlu KALKAN ile dünkü görüşmemizde birkaç Barış şiirini okudu ve KEBATEK çalışmaları hakkında geniş bir tanım yaptı. Banş kültürü için edebiyatın ne kadar elzem olduğunu bir defa daha an¬ladım. Onun şiiri Balkanlarda Barış kültürünün oluşması için önemli katkı sağlayacağına ve Şiirsiz Barış olmayacağına inandım. (16 Ekim 2000, İzmir)

 

Prof. Dr. Mustafa İSEN:

İkinci Dünya Savaşı ve onu izleyen dönemde, anlaşılır bir suskunluk yaşayan Bulgaristan Türk Edebiyatı, savaş sonrası yeniden şekillenen ülkenin bu yeni yapışma uygun sosyalist içerikli bir edebiyat anlayışını benimser. "Eylülcü Çocuk" (19479) gibi Türkçe yayınlanmaya başlayan dergilerde artık sadece bu yeni içeriğe uygun örnekler yer bulabilmektedir. Hasan KARAHÜSEYİNOV, Ahmet ŞERİPOV, Niyazi HÜSEYİNOV, Nevzat MEHMEDOV, İsmail ÇAVUŞEV, Şaban MAHMUDOV, gibi isimler bu ilk dönemin çocuk şiiri şairleri olarak karşımıza çıkarlar. (Balkanlarda Çocuk Şiiri, Antoloji, 2001, Ankara)

 

Prof. Dr. Nevzat ÖZKAN:    

Bulgaristan Türkleri Edebiyatında ilk soneyi ve serbest tarzda destan yazan şiirlerinden bir kısmı Bulgarca, Rusça, Lehçe, Makedonca ve Ukraynaca'ya çevrilen Şaban M. KALKAN Türkiye'ye sığınmış sevgi ve Deliorman konulu şiirler yazmış ve "Kardaş Edebiyatlar" dergisi başta olmak üzere, dergi ve gazetelerde Bulgaristan Türk Edebiyatını tanıtan yazılar yazmıştır... ("Türk Dünyası", Nüfus Sosyal Yapı Dil ve Edebiyat)

 

İvan DOYNOV:

Şaban Mahmudov'un şiiri bu güne kadar görmediğimiz bir şafağın müjdelediği gün doğumuna benziyor. Onun şiiri, yeni bir dünyayı taşıyor içimize, orada ışık ye aydınlık, keder ve sevinç, ümit ve inanç sarsıyor kalbimizi.

                          

Prof. Dr. Yavuz AKPINAR:

1994 yılında rejim değişikliği ile Bulgaristan Komünist yönetime geçti. Bunun sonucunda edebiyat üzerine baskı ve sansür uygulanmaya başlandı. Edebiyat Komünist Partisinin himayesi altına girdi. Bu ideolojiyi yaymaya çalışan gazete ve dergiler çıktı. Bu devrin önemli şairleri arasında Mehmet CON, Ahmet ŞERİF, Recep KÜPÇÜ, Niyazi HÜSEYİN gibi isimler sayılabilir. 1960 yıllarında da Osman AZİZ, Şaban Mahmudoğlu KALKAN ve Mustafa MUTLU tanınmış şairler arasında yer aldılar. (Edebiyat - 4, Lise ders kitabı, Ankara)

 

Tadeuş ROOS:

Şaban Mahmudov'un üç lirik şiiri var elimde "Aşka Dair Dokuz Sa¬tır", "Deliormanla Konuşma" ve "iyimserlik Sonesi". Üçü de birbirinden ilginç. Genç şairin kalbinde Doğunun lirik dünyası Batının felsefesi ile buluşuyor ve harmanlanarak olgun taneli bir tınaz olarak okuyucuya sunuluyor, iyimser ve duygu dolu bir şair şiirimizin kapısını çalıyor. (Eleştirmen , Polonya)

                                     

Prof. Dr. Efrem KARANFİLOV:

Şaban MAHMODOV'UN,  "Çoban" adlı şiirinin tercümesini okudum. Şaban MAHMUDOV şiirinde, dağ başında sürüsünü otlatan ve kavalını çalan bir çobanın aç ve susuz olan partizana torbasından ekmek, matarasından su veriliyor. Şiir klasik nazımda yazılmış. Çoban partizanın özgürlük için dağa çıktığını bilmiyor. Onun aç ve susuz olduğunu anlıyor. İnsanın insana yardım etmesinin insanlık borcu olduğunu iyi bildiği için yardım ediyor. Şiirin gücü zaten burada. İnsan, insani duygulan ile yüce. Genç şair Şaban MAHMUDOV bunu samimi ve sıcak bir şiirle anlatıyor bize... (Bulgaristan, Eleştirmen)

Yazar: BİRDEN FAZLA YAZAR
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör