Şair, ressam, kilim ve halı dokuma ustası. 1959, Eldirek köyü / Fethiye / Muğla doğumlu. İlkokulu Eldirek’te, ortaokulu Ortaklar Öğretmen Okulunda okuduktan sonra Isparta Öğretmen Lisesine devam etti. Yaşamını Aydın’da sürdürdü. Eldirek yörükleri hakkında çeşitli araştırmalar yaptı. Şiirlerini İncecikten (2003) adlı kitapta topladı.
2003.7. ayında su kabakları ve toprak seramikler üzerine yaptığı resimli boyamalar sergisi açtı. 2004 temmuz ayında Fethiye’de Eldirekli Göçebe Yörükler Ve Eldirek Kilimleri adlı kitabını çıkardı. Yine aynı yıl Aydın Belediyesi Recep Yazıcıoğlu Kültür Merkezinde Etnografik araçlar ve Kilim sergisi açtı. Denizli EGAYDER Fıkralar Sempozyumuna katıldı.
2007 ve 2009 Tarsus Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamlarına katıldı. 2010 Muğla Gazeteciler Cemiyeti Sosyal Araştırmacı Onur Ödülü aldı. 2011 Fethiye Yörük Türkmenler Derneğine Katkı Ödülü aldı. 8. Ölüdeniz Festivaline verdiği katkılardan dolayı Teşekkür Ödülü aldı. FETAV Kültür komisyon üyesi olarak Fethiye ve Fethiye Kültürünün tanıtımlarında çekilen Belgesel TV.Programlarına, Yörük Türkmen Yaren Gecelerine, belgesel TV. Programlarında Bölge Folklorünü tanıtarak küçük orta oyunları da oynamaktadır.
Saymadığı bir çok katılımcı ödül ve teşekkür belgeleri de olan yazar, 2012 Temmuz ayında Fethiye Türküleri adlı derleme kitabını yayımladı. Halen atalarından öğrendiği geleneksel el dokuması kilim ve halı dokumaları yapmaktadır.
Dokuyacağı
halı ve kilim ipliklerini kök boyama
yapmakta, halı ve kilim dokumaktadır. Kaf
Dağından Masallar, Kök Boyalar ve Hiparın
Gülleri adlı siir kitabı da basıma hazırdır. Yazarın söz ve bestelerini Müzik
adamları notalamış ve üzerinde çalışmaları sürmektedir. Yaptığı söz ve
bestelerle de Teke yöresi müziğine de katkıda bulunmaktadır.
KAYNAKÇA: Şükrü Öksüz / Gazete Hürsöz 2003 Şairler
Antolojisi (2003), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar
ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007), Ümmügülsüm Çelik - Bilgi Teyidi (Mayıs
2017).
İNCECİKTEN
ÜMMÜGÜLSÜM ÇELİK
Bir şiir yazdım sana
Bunu okumazsam
Yollar bitmez bana
Bir bana çarptı bu yürek
Bir de sana incecikten.
Bağlandım sana yürekten
Kimseler görmez ama
Elimle çözemem
Bir sana bağlandı bu yürek
Bir de bana incecikten.
Sana dudağımı değil
Yüreğimi açtım derinden
Kendim bile bilmedim
Senin bildiğinden.
Bir sana bağlandı bu yürek
Bir de bana incecikten.
Bakmadım kimselere
Seni gördüğüm gözle
Bu bir aşk, bu bir sevda
Sana duyduğum özlem
Bir sana bağlandı bu yürek
Bir de bana incecikten.
Kimselerin elini bile sıkmadım
Seni tuttuğum elimle,
Ne olur kucakla beni
Sana sarıldığım kollarımla
Bir beni tuttu bu yürek
Bir de seni incecikten.
Kendim bile yaşamadım
Sana çarpan kalple
Senin de vardır duyguların
Olsan hele bir de kadın.
Bir seni yaşadı bu yürek,
Bir de beni incecikten.
Yılları yılı bağladım, gönlümü sana,
Ne olur yüreğinden beni ayırma
Her şeyim var ama bu dünyada
Ufacık sevginden başka,
Bir bana çarptı bu yürek,
Bir de sana incecikten.
İşlerim olsa da olur, olmasa da
Yoktu bu hesabımda,
Şimdi de geldi başıma,
Bunca yıl geçti, yollar bitti,
Bir sana dayanamadı bu yürek
Bir de bana incecikten.
Ne olur, beni başkaları gibi sanma,
Biraz da beni anla
Ben altınım, ben pırlantayım
Olmaz kimseye, hele sana zararım.
Bir bana çarptı bu yürek
Bir de sana incekten.
ACEP?
ÜMMÜGÜLSÜM ÇELİK
Yayla Seyil (sahil) göçerdik,
Kavaklı’da kebap yerdik,
Dereyol’dan geçemez pldul,
Acap duruyor mu hanları?
Yaz gelince seyilde
Sivrisinek saz çalar,
Tilkiler cirit atardı
Acap kimse gidiyor mu yaylaya?
Yayladan göçemeyen kışlak kalırdı,
Ambarları bekler ücret alırdı,
Kar yağar yollar kapanırdı,
Acap yine karlı mı yaylalar_
Yayla seyil orak biçeriz,
Darıları soyar lobutla döveriz,
Ayvası burcu burcu kokar,
Acap meyvesi durur mu yaylanın?
Seyilde seralar her yeri kapladı,
Eski domateslerin tadı kalmadı
İhtiyarlar öldü mezarı boyladı,
Acap ömrü var mı gençlerin*
Yünleri eğirip büken kalmadı,
Odaları naylon halılar sardı,
Teetleri allı sarılı boyadım,
Acap çocuklar da öğrenir mi bunları?
Çulları çadır dikip örttük
Kilimi çözüp ıstara gerdik,
Yanış yanış dokuduk odalara serdik,
Acap gören olur mu bunları?
Evler kat kat ışıl ışıl parladı,
Gelinler balolarda oynadı
Acap unuttular mı Eldirek kilimlerini?
Heybe, torba, kırmızı kilim
Her şeyi söylemek ister dilim,
Ben Ümmügülsüm Çelik’im,
Öğrenip kitaplarımdan beni bilin.
Ümmü Gülsüm Çelik( İncecikten)
AL BENİ KÖYÜME GÖTÜR
ÜMMÜ GÜLSÜM ÇELİK
Çocukken yaşadığım sılam,
Saklambaç oynadığım çayırlar,
Öğretmenim, arkadaşım, kardeşim,
Hepsi gözümde tütüyor,
Al beni köyüme götür.
Anamın kahvaltıda pişirdiği
Bir tas tarhana
Hamburger, pizza, tost-most,
Yanında arama,
Al beni köyüme götür.
Her sabah geçilir ocak başına,
Bazen mayalı bazlama
Bazen yumuşacık yufka, sıcak gözleme,
Kokusu burnumda tütüyor
Al beni köyüme götür.
Akşam babam gelirdi çiftten,
Bazı sahilden, filede karpuzla
Bazı sepette incir, üzüm
Sofrada görürüz birbirimizi,
Gel de onları özleme
Al beni köyüme götür.