Yirmi üçüncü Osmanlı padişahı (D. 1673, Bulgaristan - Ö. 1730,
İstanbul). IV. Mehmed ile Rabia Emetullah Gülnûş Sultan’ın oğlu, II. Mustafa’nın kardeşi, III. Mustafa ve
I. Abdülhamid’in babasıdır. Edirne Vakası olarak bilinen ayaklanma sonucu
kardeşi II. Mustafa’nın yerine fiili olarak Edirne’de tahta geçti (1703).
Edirne’den İstanbul’a geldikten sonra bir süre asilerin elinde olan yönetimi
kontrolü altına almaya uğraştı. Bostancıların ayaklanma girişimine şiddetle
karşı koyarak yedi yüz civarı bostancıyı saraydan çıkardı. Bunun ardından Damat
(Enişte) Hasan Paşa’nın yardımlarıyla Edirne Vakasını düzenleyenlerin
tasfiyesine başladı. Ayaklanmacıların öelebaşılarını cezalandırdı.
Saltanatının ilk yıllarında daha çok iç sorunlarla uğraşmak zorunda
kalan Sultan Ahmed, o yıllarda Avrupa’da süren İspanya Veraset savaşları ile
Rusya-İsveç arasındaki savaşlarda tarafsız kalmayı tercih etti. Paltova’da
Ruslara yenilen İsveç kralı Karl XII. (Demirbaş)’ın Osmanlı’ya sığınma talebini
izleyen olaylar, Osmanlı-Rus savaşının başlamasına neden oldu. Bu savaş
sonrasında Karlofça Antlaşması (1699) ile kaybedilen toprakların bir kısmı geri
alındı. 1718’de sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın imzaladığı
Pasarofça Antlaşması (21 Temmuz 1718) ile Ruslarla olan gerginlik giderildi.
Pasarofça Antlaşması’nın ardından İran savaşlarının dışında uzun
süren bir barış dönemi yaşandı. Sultan III. Ahmed’in saltanatının ikinci
devresi, Lale Devri olarak tarihe geçen dönemin başlangıcıdır. Bu dönemde az da
olsa Batılı yaşam biçiminin kimi öğeleri ülkeye girmeye başladı. Fransız
bahçeleri örnek alınarak köşkler, bahçeler yapıldı. Yabancı ressamlar davet
edildi, Kâğıthane yeniden düzenlendi. İbrahim Müteferrika’nın girişimleriyle
ilk Türk basımevi kuruldu (1727). İstanbul’da çini, Yalova’da kağıt fabrikası
açıldı. Bir bilim kurulu oluşturularak Doğu ve Batı dillerinden çeviriler
yaptırıldı. Saray’da ve İstanbul’un çeşitli semtlerinde kütüphaneler
yaptırıldı.
İran'da 1694'ten beri süren karışıklık, Şirvan ve Dağıstan bölgesindeki
Müslümanların Osmanlı devletinin himayesini istemeleri ve Ruslar'ın İran'ı işgal
girişimleri karşısında İran'a savaş açıldı. 1723'te Tiflis, 1724'te Hoy ele
geçirildi. Bu sırada Ruslar'ın Derbent ve Bakû kalelerini işgal etmesi
Osmanlı-Rus ilişkilerini gerginleştirdi. Fransız elçisinin aracılığıyla
imzalanan İstanbul Antlaşması ile Osmanlı devleti ile Rusya, İran'ın
paylaşılması konusunda anlaştı (24 Haziran 1724).
İran'daki başarısızlıklar, devlet adamlarının gösterişli yaşayışı,
halkın hoşnutsuzluğunu arttırmıştı. İstanbul'da bir esnaf ve yeniçeri
ayaklanması Patrona Halil Ayaklanması ile Lale Devri sona erdi (28 Eylül 1730)
ve III. Ahmet tahttan çekilmek zorunda kaldı. Bir süre sarayda kapalı
yaşadıktan sonra 1736’da hayatını kaybetti ve Yeni Cami bahçesindeki türbesine
gömüldü.
Şair, hattat ve münşi olan III. Ahmed, yirmi yedi
yıllık saltanatı süresince bilim ve sanat adamlarının koruyucusu ve destekçisi
oldu. Devrin meşhur hattatı Hâfız Osman'dan sülüs ve nesih, Veliyyüddin
Efendi'den de ta'lik meşk etti. Sütlüce'de bulunan sarayın harem kapısı
üzerindeki kitâbe, Sultanahmet'te Bâb-ı Hümâyun önünde mevcut meşhur çeşme ile
Üsküdar meydanında inşa edilen çeşmenin kitâbeleri ve Sarây-ı Hümâyun'da Arz
Odası üzerindeki besmele III. Ahmed'in kendi el yazılarıdır. III. Ahmed,
damadı Sadrazam İbrahim Paşa ile birlikte, başta Nedim olmak üzere Seyyid
Vehbi, İzzet Ali, Neylî Ahmed, Vak'anüvis Râşid Mehmed, Küçük Çelebizâde
İsmâil Âsim, Nahîff, Sami gibi devrin birçok şairini himaye ve taltif etti.
Ayrıca kendisi de Necîb mahlası ile şiirler yazdı. Fransızca'dan bazı eserler
ilk defa bu devirde Türkçeye çevrildiği gibi Türkçeden Fransızcaya tercüme
edilerek basılan edebî kitaplar da vardır. Bunların dışında annesi Râbia
Emetullah Gülnûş Sultan için Üsküdar'da Yeni Valide Camii ile bunun yanında bir
sebil, çeşme, sıbyan mektebi ve bir imarethane yaptırdı. İstanbul'da
Bahçekapı'da Büyük Valide Turhan Hatice Sultan Türbesi yanında ikinci bir
kütüphane, Ayasofya meydanında, bugün III. Ahmed Çeşmesi diye meşhur olan dört
cepheli ve süslü çeşmeyi, Üsküdar'da İskele Meydanı'ndaki büyük çeşmeyi ve
Kâğıthane'de Çağlayan önünde, şair Nedim'in "Çeşme-i nev-peydâ"
adını verdiği üçüncü bir çeşme yaptırdı. Kendi çektiği tuğralardan oluşan bir
albüm, Topkapı Sarayı Kitaplığı'nda bulunmaktadır.
HAKKINDA: Küçük Çelebizâde Âsim / Târih (1282), Hüseyin Kâmî Hanyavî / Girid Târihi (1288), Mehmed Râif / Mir'ât-ı İstanbul (1314), İbrahim Hilmi
Tanışık / İstanbul Çeşmeleri (1943), Münir Aktepe / Patrona İsyanı 1730 (1958), M. Çağatay
Uluçay / Padişahların
Kadınları ve Kızları (1980), Büyük Larousse (C. 1, s. 205,206, 1986), Ana
Britannica (c. 1, s. 205, 1987), Münir Aktepe / “Ahmed
III” (TDV İslam Ansiklopedisi, c. 2, s. 34-38, 1989), Gelişim Hachette
Alfabetik Genel Kültür Ansiklopedisi (c. 9, s. 3100, 1993), Niyazi Hüseyin
Bahtiyar / Balkanlar’da Türk Ünlüleri (s 40, 93, 1999), Coşkun Ak / Şair
Padişahlar (s. 305, 2001).