Şair.
1942, Bistra (Akpınar) Köyü / Silistre / Bulgaristan doğumlu. İlk ve ortaokulu doğduğu köyde
okudu. Daha sonra Tolbuhin’da (Hacıoğlu Pazarcığı) açılan Türk Pedagoji Okulu’nu
bitirdi. On yıldan fazla bir süre doğduğu köyde ve aynı ilin öteki köylerinde
ilkokul öğretmenliği yaptı. Daha sonra Silistre’de Türkçe olarak yayımlanan Ziya adlı il gazetesinde beş-altı yıl
editör olarak görevde bulundu. Gazetenin kapanmasından sonra Bulgar Çiftçi
Birliği Partisi’nin il teşkilatında şube sorumlusu olarak görev aldı.
Mehmet
Galip Sertel, 1985 yılında Bulgar Hükümetinin Bulgarlaştırma kampanyasına karşı
çıktığı için tutuklandı ve sürgüne gönderildi. Üç yıl işsiz kaldı. 11 Kasım 1989’da
Jivkov grubu iktidardan düşürülünce Bulgaristan’da yeni bir dönem başladı. Bu
sırada köyünde Hak ve Özgürlük Partisinin kuruşunda önemli görevler aldı.
1992 yılında Türkiye’ye gelerek İstanbul’a yerleşti ve İstanbul’da bir
ilkokulda sınıf öğretmeni olarak görev yaptı. Evli ve iki çocuk babasıdır.
Bulgarca biliyor.
Galip Mehmet, şiirle ortaokul öğrenciSİ olduğu
yıllarda tanıştı. Önce çocuk şiirleri yazdı, daha sonra doğup büyüdüğü ve vatan
bildiği Dobruca’nın uçsuz bucaksız buğday tarlalarında çalışan Türk köylüsünün
Bulgaristan ile Romanya’nın Dobruca için sınır kavgalarından çektiği acı dolu yaşantısını
ve her on beş yılda bir gelen göç trajedisini dile getirdi. Şiirlerinde arı bir
Türkçe kullandı. Bulgaristan’da şiirlerini bir kitapta toplayıp yayımlama imkânı
bulamadı. 2007 yılında İstanbul’da Taş
Toprak Dobruca adlı şiir kitabını yayımladı.
KAYNAK:
Dr. Şaban M. Kalkan arşivi (2014), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve
Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Dobruca’mı anlatayım sana
Gözümü açtığım ilk göz ağrısı
Gönül ocağım
Sosuz kırlarda
Sabırsız koşan çocukluğum.
Ayrı düşmeye gör
Sol yanımda acım sızım
Ekilecek tarlam
Geçilecek yolum
Bir tane evim bağrım.
Mutluluğa uzanan el
Ben bu toprağın oğluyum
Baba yurdu burası
Burası sevilir ömre bedel.
(1965, Silistre)
KAYNAK: Dr. Şaban M. Kalkan arşivi (2014).
Bir kız
Bir deniz
Deniz yıkıyor göz yaşları ile
Kızın beyaz ayaklarını
Martıların kahkahaları
Öpüyor dalgaları..
Kız gülüyor güneş gibi
Hasretli bakışı sahilde
Çıplak ayakları
Gamlı sahilde.
1968, Balçık
KAYNAK: Dr. Şaban M. Kalkan arşivi.