Gazeteci, yazar (D. 1924, Kaya köyü
/ Fethiye / Muğla – Ö. 11 Mayıs 2022, İstanbul). İlköğrenimini Fethiye’de,
ortaöğrenimini Muğla ve Antalya’da tamamladı. Antalya Lisesinde şair Cahit
Külebi’nin öğrencisi oldu ve ölünceye kadar onunla ilişkisini kesmedi. İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirdi.
1957’de Dünya gazetesinde
gazeteciliğe başladı. Burada Falih Rıfkı Atay ile çalıştı. 1961’de Cumhuriyet gazetesine geçti.
Burada uzun süre yazı işleri müdürü ve makaleler redaktörü olarak çalıştı. Olaylar
ve Görüşler sayfasının uzun süre sorumluluğunu üstlendi. Yeni adı Cumhuriyet
Kitapları olan Çağdaş Yayınları’nın yayın yönetmenliğini yaptı. Çeşitli dergi
ve gazetelerde gezi notları, dil ve edebiyat üzerine yazılar yazdı. Çeşitli
dergi ve gazetelerde gezi notları, dil ve edebiyat üzerine yazılar yazdı.
1962’de Türk Dil Kurumu Gazetecilik ve Dil Ödülünü aldı.
Kitapları:
Yazarlarımız Atatürk’ü Anlatıyar (1981), Hep Atatürk’ün Yanında (Salih Bozok’un anıları, 1985).
Vefatı:
Sami Karaören, 98 yaşında iken, 11 Mayıs 2022 günü
İstanbul'da vefat etti. 12 Mayıs 2022 günü İstanbul Zincirlikuyu Mezarlığında kılınan
namazının ardından bu mezarlıkta toprağa verildi.
Sami Karaören için eski yazıişleri
müdürü ve yazarı olduğu Cumhuriyet gazetesinin Şişli’deki merkez binasında
tören düzenlendi. Törene, Cumhuriyet
Vakfı Başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Alev Coşkun, Cumhuriyet Vakfı Başkan
Vekili Ali Sirmen, vakıf yöneticileri Işık Kansu, Şükran Soner, Genel Yayın Yönetmeni
Arif Kızılyalın, yazarlar Orhan Bursalı, Miyase İlknur ve genç meslektaşları
katıldı. Törende avukat Celal Ülgen, hukukçu Turgut Kazan, yazar Ayşe Kulin,
yazar Gülten Dayıoğlu ve Prof. Dr. Ayşe Kaypmaz yer aldı. Karaören,
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından sonsuzluğa
uğurlandı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve
Coşkun Özdemir de Karaören ailesine telefonla baş sağlığı diledi. Sami
Ağabey’in ardından sevenleri duygularını anlattı:
"Bir Dil Ustasıydı"
Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alev Coşkun: Değerli Cumhuriyet dostları ve
değerli çalışma arkadaşlarım, bugün burada Cumhuriyet gazetesinin bugünkü
duruma gelmesini sağlayan çınarlarından birisini daha sonsuza gönderiyoruz. O,
Cumhuriyet gazetesini Cumhuriyet gazetesi yapan, 45 yıl gazetenin
başyazarlığını yapmış olan Nadir Nadi ve Cumhuriyet’i bugün cumhuriyet
değerlerinin, aydınlanma ilkelerinin savunucusu haline getiren temel çizginin
kurucularından İlhan Selçuk’un çok yakın çalışma arkadaşı ve dostuydu. Değerli
dostlarım, bugün gazetemizin birinci sayfasını yapan arkadaşlara teşekkür
ediyorum. Çünkü şunu söylemişler. “Sami Ağabeyi uğurluyoruz”. O hepimizin Sami
Ağabeyi’ydi. Hepimizin üzerinde gayreti, çalışması ve emeği vardır. Uzun yıllar
yazıişleri müdürlüğü yaptı. Efsane “Olaylar ve Görüşler” sayfasının
yaratıcısıdır. O sayfada yetişen birçok yazarın da öğretmenidir. Sami Ağabey
aynı zamanda bir Kuvayı Milliyeciydi, aydınlanmacıydı. Bir dil ustasıydı.
Gerçek bir Türkçeciydi. Dil Kurumu’nun yöneticiliğini yapmıştı. Şimdi onu
sonsuzluğa uğurlarken, Cumhuriyet’in bir çınarını da sonsuzluğa uğurluyoruz.
Atatürkçü, aydınlanmacı, düşünür, edebiyatçı, yazar, değerli ağabeyimizin
önünde saygıyla eğiliyoruz. Sonsuza giderken, hepimiz içtenlikle sevgilerimizi,
saygılarımızı sunuyoruz. Hepinize acınızı, ailenin acısını, dostlarının
acısını, Cumhuriyet gazetesinin acısını, Cumhuriyet gazetesini yaratan, yapan
genç yazarlarımız, meslektaşlarımızın acısını burada beraberce duyuyoruz.
"Cumhuriyet Projesi"
Cumhuriyet Vakfı Başkanvekili Ali
Sirmen: Sami Karaören, benim yıllarca, sadece yan yana odalarda, aydınlanmacı,
laik, demokratik Cumhuriyet için birlikte didindiğimiz bir mücadele arkadaşım
değil, aynı zamanda, oğlu, kızı, damadıyla çok yakın dostluk ilişkileri içinde
olduğum bir aile yakınımdı. Bu yüzden Sami Karaören’in benim hayatımda ayrı bir
yeri vardı. Cumhuriyet devriminin, Fethiye’nin Kayaköyü’nden alıp Türkçeci bir
aydınlanma neferi, bir Türk rönesansı eri yaptığı Sami Karaören, cumhuriyet projelerinden
biriydi.
Mehmet Karaören (Oğlu): Hayatım
Cumhuriyet gazetesinin parasıyla okutulan bir çocuk olarak geçti. Babamın
gençliğinde gazeteci olarak girdiği Cumhuriyet’te, canlı bir tarih olarak bir
hayat yaşandı. Yol arkadaşlarından Alev Ağabeyimizle, uzun yıllar birlikte
çeşitli fraksiyonlara karşı da savaş verdiler. Cumhuriyet’e yapılan çeşitli
politik saldırılara karşı da mücadele ettiler. Ama bugün Alev Ağabey’in ve Ali
Sirmen’in konuşmaları da onlara cevaptır.
"Gururlandık"
Eren Karaören (Torunu): Bu kadar
yıl sonra bizi buraya davet ederek ailecek gururlandırdınız. Dedemizin
geçmişiyle, bu kadar güzel anılarla hatırlanması bizi çok mutlu etti. Hep
hikâyeleriyle büyüdüm. Çok etkileyiciydi. Ege’nin bir köyünden tek okutulabilen
çocuk... İstanbul’a geliyor ve Türkiye’nin o yıllardaki edebiyat tarihini
oluşturan isimlerle beraber oluyor. Edebiyat ve düzgün Türkçe kullanma aşkıyla
Cumhuriyet gazetesine geliyor. Burada hayatı geçiyor. Hayatını buraya adadığına
ben çocukluğumun ilk yıllarında tanık oldum.
"Şiire de Yön Verdi"
Celal Ülgen (Avukat): Sami
Karaören’in aslında herkesin bildiği yönleri var ancak hem Türk şiirinin hem
Türk romanının hem Türk öyküsünün gizli eleştirmeniydi. Belki öykü, roman, şiir
yazmadı ama edebiyatın bu üç dalında son derece yetkin ve son derece bilge bir
kişilikti. Bu konudaki eleştirileriyle de Türk şiirine, öyküsüne, romanına yön
verdi.
"Bir Çınarın Kaybı"
Ayhan Alkış (Eski Yıldız Teknik
Üniversitesi Rektörü-Yakın arkadaşı): Sami benim ağabeyim oldu. Bana ışık
tuttu. Bana ağabeylik yaptı. Cumhuriyet’in ikinci sayfasındaki yazıları
düzenleyerek, beni de aydınlatan bir büyüğümdü. Aslında o bir Cumhuriyet
büyüğüdür. Kaybı, Cumhuriyet’ten bir çınarın kaybıdır. Kendisini rahmetle
anıyorum, ışıklar içinde uyusun.
Kılıçdaroğlu’ndan Veda Mesajı: Cumhuriyet’te İlk Yazım
Cağaloğlu, tarihi köşkün
karşısında Cumhuriyet gazetesi...
Elimde daktilo edilmiş bir yazım
var... Cumhuriyetin 2. sayfasında “Olaylar ve Görüşler” bölümünde
yayımlanmasını istiyorum.
Gazeteye gittim, yazı için Sami
Karaören ismini verdiler ve yukarı çıkmamı istediler...
Masasında oturuyordu. Heyecanla
yazımı kendisine verdim...
Gülümseyerek yolcu etti...
Ve yazım sonraki hafta
yayımlandı...
Burada beni asıl mutlu eden,
kaleme aldığım yazının, büyük bir aydınlanmacının onayından da geçmiş
olmasıydı. 2. sayfadaki yazıları özenle seçip yayımlardı...
Daha sonra defalarca görüştük,
konuştuk, ülke sorunlarını tartıştık. Cumhuriyetimiz, yetiştirdiği çok kıymetli
bir evladını kaybetti. Ülkemizin ve Cumhuriyet gazetesinin başı sağ olsun.
Kemal Kılıçdaroğlu
CHP Genel Başkanı
HAKKINDA: Yurt Ansiklopedisi (c.
VIII, 1982-1983), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas.
1999), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006,
gen. 2. bas. 2007), Sami Karaören, gazetemizde düzenlenen törenin ardından
toprağa verildi (cumhuriyet.com.tr, 13 Mayıs 2022).
Sanmayın
ki boşa yaşadım bunca yaşı gönülsüzce,
Alttan
da, üstten de insanla doldurdum her yanımı özce,
Merak
etmeyin ayırmam hiçbirini, kendi evrenimde bizce,
İnce
ekleyip sık dokudum, dünyada sevgiyi saygıyı Türkçe…
Kitaplar,
yazılar, şiirler, dostlarla geçti bunca ömür ya,
Arkamda
“keşke”ler, “eğer”ler kalmadı hiç bilesiniz ha,
Ruhumu
vicdanımla aklıma uygun getirdim de,
Almadım
kimsenin ahını, vahını, öyle kederlice,
Ölçerek
biçerek yaşadım, umutla donattım çevremi de,
Rahatım
insanlık, dostluk ve arkadaşlığa giden yolda da,
Elimde
büyülü varlıklar, soğuk sıcak demeden gönüllere,
Nedir
beklediğim derseniz: İçten bir “merhaba”, diyelim şöyle…
Yusuf
ÇOTUKSÖKEN
İstanbul,
18.08.2016
---
(*)
adlama (akrostiş)