Şair ve yazar. 23 Ocak 1951, Yavuz köyü / Şavşat / Artvin doğumlu.
Şafak Onur imzasını da kullandı. İlkokulu köyünde okudu. Artvin Lisesi ve
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü (1978) mezunu. Anadolu
Üniversitesinde lisans tamamladı. Bir süre öğretmenlik yaptı. 1989’da Damar
Yayınevini, 1991’de Damar dergisini kurdu. Türkçe ve Edebiyat ders
kitapları yazdı. Kısa sürelerle özel dersanelerde çalıştı. Kooperatif ve inşaat
işleri yaptı. Çalışmalarını Ankara’da Damar dergisi ile Damar
Yayınlarının sahibi ve yönetmeni olarak sürdürdü. 1983’te yayımlanan Dört
Mevsim Türküleri II adlı şiir kitabından dolayı gözaltına alındı, kitabı
toplatıldı, yargılandı ve aklandı. Edebiyatçılar Derneğinin kurulmasına (1992)
öncülük ederek kimi dönemler yönetim ve yürütme kurullarında görevler üstlendi.
İlk ürünleri 1964’te Varlık, Tarla, Sanat dergilerinde yer
aldı. Yazı ve şiirlerini sonraki yıllarda Damar, Kavram Karmaşa, Evrensel
Kültür, İnsancıl vb. dergilerde yayımladı. Düzyazılarında sanatın felsefî
ve çağdaş sorunları ile yaşam pratiği ile ilişkisine eğildi. Kendi şiirini
geliştirirken toplumsal savaşımları ve insani kaygıları gözardı etmedi.
Soluğunu, yanan bir ocağın daha gür yanması ve hiç sönmemesi için kurdu. Sesini
acıların ve sevinçle-rin örgüsünde aradı. Ödünsüz bir dünyayı yaşatmaya
çalıştı. Güncel, toplumsal konuları işleyen şiirleriyle tanındı. İnsanım
Arıyorum şiiriyle 1992 Kültür Bakanlığı Ödülünü, Dört Mevsim Türküleri adlı
eseriyle Çocuk Hakları Derneğinin 1993 yılı En İyi Çocuk Kitabı ödülünü, Yaşadığımız
Kimi Saatler ile 2004 Ş. Avni Ölez Şiir Ödülünü aldı. İnsan Hakları Derneği
ile Edebiyatçılar Derneği (yönetim kurulu) üyesidir.
“Özgen Seçkin, ‘Yaşadığımız Kimi Saatler’ adlı kitabındaki tüm
şiirlerinin birbirine ulanmış görünür / görünmez doku birliğiyle, içinde
bulunduğumuz dönemin kara görüntüsünü çizmiş, ama geleceğe ilişkin
umutlarımızın diri tutulması, insan yanımızın kaba güce, yozlaşmaya,
değersizliğe teslim olmaması gerektiğini yetkinleşmiş şiir diliyle anlatmış,
yaratıcı ve insan yanımızın uykusunu dağıtmayı başarmıştır.” (Hayrünnisa K. Günel)
ESERLERİ:
ŞİİR: Böldüm Yüreğimi Avuçlarına (1976), Dört Mevsim
Türküleri 1 (çocuk şiirleri, 1978), Dört Mevsim Türküleri 1I (çocuk
şiirleri, 1983), Dört Mevsim Türküleri (iki kitap birarada, 1993),
Sevmekten Başka (1986), Bugünü Yaşayan Kalır (1986), Onyıl (1991),
Kırkbeşlik Aşk Yalnızı (1997), Hayata Ufalanmış Şiirler (1999), Yaşadığımız
Kimi Saatler (2004).
ÖYKÜ: Efendilik Yollarında (gençlik öyküleri, 1999).
DENEME: Geleceğe Yazılmıştır (2003), Şairin Hayat Eğrisi
(2004), Damarlarımıza Basıldıkça (2005).
DERLEME: Manifesto Yerine (1990), Enver Gökçe Üzerine (eleştiri-tanıtma-inceleme
ve söyleşiler, Metin Turan ile, 1991), Bedrettin Cömert / Sanat Üzerine (1991),
Toplumsal Şiirler Yıllığı (1997, 1998, 1999 ve 2000, beş arkadaşıyla
birlikte), Toplumsal Şiirler 2003 Yıllığı (2003), Toplumsal Şiirler
2004 Yıllığı (2004).
2004’te şiir kitaplarının yeni basımları Damar Yayınlarınca
yapıldı. Ayrıca ders kitapları vardır.
KAYNAK: Özgen Seçkin / Hayata Ufalanmış Şiirler (1997), M. Yıldız
/ Kırkbeşlik Aşk Yalnızı (Varlık, Ağustos 1997), Şükran Kurdakul / Şairler ve
Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Aydın Şimşek /
Bir Ödülün İçuzamları (Damar, Mayıs 2004), Hayrünnisa Kuşkaya Günel /
Yaşadığımız Kimi Saatler ve Özgen Seçkin (Agora, Ocak-Şubat 2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
Bir
akşam konuğum ol
önce
gözlerin otursun masaya ve merhabamız
uzaklığımız
milimetrik kalsın
sevgili
şair militan mahkûm
içimdeki
yangını vur...
Bütün
bir gece konuğum olsan
çay
rengini değişir kaygım çiçeklenir
Bir
akşam konuğum ol
nereden
girilir sözün kapalı odasına, gir
bir
keman kıvranır yüreğimde gelmezsen
bakır
heykeller oturur küllenen bakışımda
ayrılık
uçurur beni aysız bir yardan...
Bütün
bir gece konuğum olsan
uçurumda
durur dünya imha edilir silahlar
Bir akşam konuğum ol
sevgiyi yıpratmış rüzgârdan konuş
sancılı sabahlara ağan ışıktan
bir tutam giz olan ve nitelikli
ayakları yerden kesen ölümcül bir tutkudan…
Bütün bir gece konuğum olsan
çıplak üzgün bilincim kuşanır sevincini
Bir akşam konuğum ol
yiğitsin de erken doğmuş ve aşka kanmış
dalına ağır gelen bir gül de
takılamaz mı ince bir yakaya
yükseldikçe eriyen bir bulut gibi...
Bütün bir gece konuğum olsan
kimsesiz çocukluğumun çıkar sahibi
Bir akşam konuğum ol
belki yüzyol ilk kez kucaklar evladını
ilk kez unuturum parçalar acıları, denizinde
gözlerinin derinliğinde bir umar aranırım
orada yaralı keklik olurum dağlara uçan...
Bütün bir gece konuğum olsan
dağlar da incitemez geyiklerini
Bir akşam konuğum ol
yaşlanmadık acılar kalmasın evrenimizde
kıpırdatılmadık ara yerde bir sınır
utanç duvarlarının hangi simya mimarı
kim ki kendinde devrimini yaratan...
Bütün bir gece konuğum olsan
orta yaşım tanrılarca gerilere çekilir.
(Kırkbeşlik Aşk Yalnızı, 1997)
Gecikmiş bir yağmursun aklıma yağıyorsun
şaşkın bir denizin kış limanısın
eteklerinde papatya sepetleri
gibi kaykılıyorsun
Gecikmiş bir güneşsin enseme vuruyorsun
kopmuş bir elmanın buruk tadısın
avuçlarımda ateş renk ahenkleri
gibi kaynaşıyorsun
Gecikmiş bir baharsın yakama konuyorsun
sönmüş bir rüzgârın gül özlemisin
bakışlarımda manolya kokuları
gibi dağılıyorsun
Gecikmiş bir zulümsün kapımı çalıyorsun
yanmış tapınağımın son meryem’isin
keremlerin aslıların külleri
gibi savruluyorsun
Gecikmiş bir barışsın üstümü örtüyorsun
demir bir tabutun kelaynağısın
kanadında çürütülmüş tabular
gibi gömülüyorsun
Gecikmiş bir şairim son yok diyorsun
şiirimin yara almış kızısın
ütopyamsın, bir ufkun darağacı
gibi utanıyorsun
(Kırkbeşlik Aşk Yalnızı, 1997)