Şair ve yazar (D. 10 Mayıs 1950, Erzincan – Ö. 16 Mayıs
2018, İstanbul). Asıl adı Salih İzzet Erdiş’tir. Aslen Bitlislidir. Eserlerinde Salih Mirzabeyoğlu adını kullanmıştır. Eskişehir Fatih Sultan Mehmet
İlkokulu (1962), Mehmetçik Ortaokulu (1965) ve Atatürk Lisesini bitirdi (1968).
İstanbul Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisi iken siyasal nedenlerle
okuldan çıkarıldı. Tekel İdaresinin İstanbul Kadıköy, Sirkeci ve Edirne
vergisiz satış mağazalarında (1975-77) çalıştı. Daha sonra yayıncılık ve
yazarlıkla uğraştı.
2000 yılında İBDA-C örgütünün lideri olduğu iddiasıyla tutuklanarak
yargılandı, hapis cezasına çarptırıldı. Yaklaşık 14 yıl hapis yattıktan sonra
22 Temmuz 2014 tarihinde tahliye edildi.
Salih Mirzabeyoğlu, 16 Mayıs 2018 tarihinde İstanbul’da hayatını
kaybetti.
Yazı ve şiirlerini Babıâlide Sabah (1965), Yeşilay
(1972), Gölge (1975-78), Akıncı Güç (1979), Büyük Doğu-Rapor
(1979-80), Tavır (1985-86), Karar (1988-89) gazete ve
dergilerinde yayımladı.
ESERLERİ:
Şiir: Aydınlık Savaşçıları (1979), Önsöz
(1981), Anafor (1982), Kayan Yıldız Sırrı (1983).
Deneme-İnceleme: Bütün Fikrin Gerekliliği (1979),
İdeolocya ve İhtilal (1980), Tarihten Bir Yaprak (1981), Kültür
Davamız (1982), Necip Fazıl’la Başbaşa (1982), Damlaya Damlaya
Göl Oldu (1982), İstikbal İslâmındır (1983), İbda Diyalektiği (1984),
Teorik Dil Alanı (1984), Dil ve Anlayış (1985), Marifetname
(1986), Kökler (menakıb, 1986), Kavgam (2 cilt, 1987), İktisat
ve Ahlak (1987), Hikemiyat (1988), Şiir ve Sanat Hikemiyatı
(1988), Ufuk ile Hafiye (1991), İşkence Hukuku ve Hük (1991), Tilki
Günlüğü (1993), Sahabilerin Rolü ve Manası (1994), Hakikat-ı Ferdiyye
(1994), Üç Işık (2002), Sefine (2003).
Roman: Yaşamayı Deneme (1981), Gölgeler
(1984).
Hikâye: Müjdelerin Müjdesi (1982).
KAYNAKÇA: TBE Ansiklopedisi (2001), İhsan
Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2. bas., 2009) - Salih Mirzabeyoğlu'ndan ilk açıklama - İBDA/C
davası hükümlüsü ve kamuoyunda "Salih Mirzabeyoğlu" olarak tanınan
Salih İzzet Erdiş, Bolu Cezaevi'nden tahliye edildi (ensonhaber.com,
22.07.2014).
Eşikten geçtin mi bozulur büyü
Ölünce bir daha ölmeyeceksin
Can gözünden kalkan siyah örtüyü
Dünya diye atıp gizleneceksin.
Soran servet yığsa cevap metelik
Genç yaşlı kadın erkek fakir melik
Birkaç mevsim sonra bir torba kemik
Kimi kurşun yüküyle kimi kuştüyü!
Mahşere bakar mezar taraçası
Yastığa sen tedirgin kafatası
Kızgın kum üstünde denizanası
Misâli yakar da sır vermez gedik!
(Kayan Yıldız Sırrı, 1984)
Kimbilir nasıl sustu
Evlâdım öldü diye
Mezarım beni kustu
Bere kaldı bu niye!
Anne kim girdi yere
Sabit fikirde kere
Sorsam toprağım nere
Adım çıkar deliye!
(Kayan Yıldız Sırrı, 1984)