Mustafa Düzgünman

Ebru Sanatçısı

Doğum
09 Şubat, 1920
Ölüm
12 Eylül, 1990
Burç

Ebru sanatçısı (D. 9 Şubat 1920 İstanbul – Ö. 12 Eylül 1990 İstanbul). Babası, aynı semtteki Abdülbâki Efendi ve Aziz Mahmud Hüdâyî Camilerinin imamlığını yapan Saim Efendi’dir. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra babasının Üsküdar çarşısındaki aktar dükkânında çalışmaya başladı. 1938 yılında, annesinin dayısı hattat Necmettin Okyay onu, hocalık yaptığı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin Türk Tezyinî (süsleme) Sanatları Bölümü’ne kaydettirdi. Burada Necmettin Okyay’dan ve diğer hocalardan eski tarz cilt ve ebru öğrenerek kısa zamanda başarısıyla dikkat çekti. Çeşitli sebepler yüzünden bir süre sonra okuldan ayrılarak tekrar baba mesleği olan aktarlığa döndü ve yaşamının sonuna kadar bu mesleği sürdürdü.

Akademi’deki öğrenciliği yıllarında “şemse” denilen klasik cildin güzel örneklerini imal eden Düzgünman, bir süre sonra o sırada çok az talep gören bu sanatı da terk etmek zorunda kaldı. Özellikle 1957′den itibaren daha fazla zaman ayırdığı ebru sanatıyla meşguliyetini ise ölümüne kadar sürdürdü.

Çeşitli konularda yeniliğe açık olduğu halde ebru sanatında klasik anlayışa sımsıkı bağlı kalan Düzgünman, ebru sanatında kendisini geçtiğini söyleyen hocası Necmettin Okyay’ın bu sanata kazandırdığı çiçekli ebru çeşitlerine papatyayı ekledi, ayrıca çiçek şekillerini de düzeltti. 1940′ta başlayıp ölümüne kadar elli yıl süren ebruculuğu sırasında, 1967′den itibaren çeşitli sergiler açan ve bazı sergilere katılan Düzgünman’ın, hem eserleriyle hem de yetiştirdiği öğrencilerle bu sanatın tanınmasına ve yayılmasına önemli katkılarda bulundu.

Mustafa Düzgünman, ebru sanatı dışında tasavvufla da ilgilenmiştir. Bu konuda Hafız Eşref Ede, Muzıka-i Hümâyun’da yetiştiği için “Mızıkalı” lakabıyla anılan Hafız Muhittin Tanık, Tâcettin Yalım ve Hüsnü Sarıer gibi önemli hocalardan yararlanmıştır.

Aziz Mahmud Hüdâyî Camiinde uzun yıllar cuma günleri iç ezan ve teravih namazı aralarında ilahi okuyuşuyla iyi bir icracı olarak da tanınan Düzgünman’ın, bir kısmının güftesi de kendisine ait olmak üzere değişik makamlarda bestelediği yirmi kadar ilâhisi vardır.

Onun bestekârlık tarafını gösteren ve son yılların dini musiki repertuarı açısından ayrı bir önem taşıyan bu ilahiler, vefatından önce yakın arkadaşı Neyzen Niyazi Sayın tarafından notaya alınmıştır. Ayrıca vaktiyle öğrendiği dini eserleri son zamanlarında banda okuyarak kaydedilmelerini sağlamıştır.

1953-79 yılları arasında Aziz Mahmud Hüdâyî Dergâhı’nın türbedarlığını yapan Düzgünman, halk ağzıyla, koşma tarzında şiirler de yazmıştır. Bunlar arasında, ebrunun tarihçesi, özellikleri ve mahiyetini anlatan yirmi kıtalık Ebruname en tanınmışıdır.

Düzgünman’ın, tesbihler, yazı levhaları, kendi ebruları, şemse tarzında yaptığı kitap kapları, kutu ve çerçevelerden oluşan koleksiyonu bulunmaktadır. Eski tarz körüklü fotoğraf makinesiyle emüsyonlu cama kaydettiği 1000′e yakın hat örneğinin, bazıları Kalem Güzeli (Ankara,1981) ve İslam Mirasında Hat Sanatı ( İstanbul, 1993 ) adlı eserlerde yer almıştır. Bu fotoğraf camlarının asılları, daha sonra kendisi tarafından Türkpetrol Vakfı’na hediye edilmiştir.

HAKKINDA: Şevket Rado / Türk Hattatları (1984), Büyük Larousse (c. 6, s. 3479, 1986), M. Uğur Derman / “Düzgünman, Mustafa” (Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c.10, s. 62-63, 1994), M. Uğur Derman / Türk Hat Sanatının Şaheserleri (1982) - İslâm Kültür Mirasında Hat Sanatı (1992),  Ali Alparslan / Ünlü Türk Hattatları (1992), Beşir Ayvazoğlu / Türk Ebrusu’nda Düzgünman Ekolü: In Turkish Marbling Düzgünman School (2010).

Mustafa Düzgünman'a ait Ebru Örneği

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör