Celaleddin Harzemşah

Harzemşahlar Devleti Hükümdarı

Ölüm
Diğer İsimler
Mengü Bedri, Celaleddin Mengüberdi

Harzemşahların son hükümdarı (D. ?, - Ö. 1231, Silvan yakınları / Diyarbakır). Doğum tarihi ve yeri konularında yeterli bilgi yoktur. Asıl adı Mengü Bedri olup, Celaleddin Mengüberdi olarak da bilinir. Harzemşah hükümdarlarından Alaaddin Muhammed ile Hint kökenli bir cariye olan Ayçiçek Hatun’un büyük oğullarıdır.

 Genç yaşta, merkezi Gazne olan Gur bölgesinin yönetimine getirildi. Babasının yanında seferlere katıldı. 1216’da Moğollarla yaptığı savaşta Cengiz Han’ın oğlu Cuci’yi bozguna uğrattı. Babası Alaeddin Muhammed,  annesi Terken (Türkan) Hatun’un etkisiyle önce başka bir cariyeden olan Uzlag Şah’ı veliaht gösterdiyse de, Moğol akınlarının başlamasından sonra Celaleddin’in kendi yerine geçmesini vasiyet etti. Bunun üzerine kardeşleri ve bazı emirler Celaleddin’e karşı harekete geçti. Horasan’a giden Celaleddin, oradan Gazne’ye geçerek büyük bir ordu kurdu ve Parvan yakınlarında Moğol güçlerini bozguna uğrattı. Ama komutanları ganimet kavgasına düşünce ordusu dağıldı ve kendisini izleyen yeni Moğol ordusuna İndus kıyısında yenildi.

Bir başka yenilgi ise onu hükümdar yaptı. Celaleddin, babasının Cengiz Han’a yenilerek Aralık 1220’de Hazar Denizi’nde bir adada ölmesi üzerine hükümdar oldu. Hazar Denizi’nin doğusundaki Mangışlak Yarımadası’na geçerek Harzemşahların başkenti olan Urgenç kentine gitti. Dağılan devleti yeniden toparlamaya çalıştı, ancak başarılı olamadı. 1221’de Cengiz Han’ın oğulları Çağatay Han ile Ögeday Han komutasında büyük bir Moğol ordusu Urgenç’i kuşattılar ve kenti ele geçirdikten sonra yakıp yıktılar. Celaleddin Harzemşah, Moğol yenilgisinden sonra (1221) Hindistan’a sığındı ve üç yıl orada kaldı.

Celaleddin Harzemşah, 1224’te İran bölgesinde Salgurluların hükümdarı Sad bin Zengi’yi kendisine bağladı. Irak-ı Acem’de ve Isfahan’da hükümdarlığını ilan eden kardeşi Gıyaseddin Pir Şah’a ve Lur hükümdarlarına baş eğdirdi. 1225’te, güney Kafkaslarda çok zengin bir ülke olan Gürcistan’a büyük bir ordu ile sefere çıktı. Hıristiyan Gürcistan Krallığı orduları ile Garnisi’de karşılaştı ve burada yapılan savaşta Gürcüleri yendi. Böylece Gürcistan’ın başkenti olan Tiflis yolu Harzemşahlara açılmış oldu. Fakat geride bıraktığı Azerbaycan ile Kirman’da vali olan Burak Hacib kendine karşı isyan etmesi üzerine galibiyetini Tiflis’in fethi ile sonuçlandırmadan geri dönmek zorunda kaldı. İsyanı bastırdıktan sonra Bağdat çevresini yağmalayarak Temmuz 1225’te Tebriz’i ele geçirdi. Sonrasında yeniden Gürcistan’a yöneldi. Bir elçi göndererek müzakerelere girişti. Tekliflerinin reddedilmesi üzerine ordusuyla Tiflis’i kuşattı ve Nisan 1227’de bu şehri ele geçirdi. Ertesi yıl, Kabil’in kuzeyinde Pervan yöresinde Cengiz Han’ın yöneticisi ve komutanı olan Cigi-Kutuku Noyan’ın komutası altında olan 10.000 kişilik bir Moğol ordusu Celaleddin’in ordusu ile karşı karşıya geldi. Yapılan Pervan Savaşı’nda Harzemşah ordusu galip geldi. Böylece Pervan Savaşı, Moğol ordularının ilk büyük yenilgisi olarak tarihe geçmiş oldu. Pervan’daki Harzemşahların galibiyeti, Moğolların yenilmez bir güç oldukları efsanesine son verdi.

Celaleddin Harzemşah, 1228’de yeni Harzemşah devletinin başında Irak’ın kuzeyi, Kirman, Fars, İsfahan ve Tebriz bölgelerini yönetimi altına aldı. 1229’da Kıpçakları ve Gürcüleri yenilgiye uğrattı. Tiflis’e girdikten sonra Gürcülerin elinde olan Şekan, Gag ve Kağızman kalelerini aldı; Ağustos 1229’da Ahlat’ı kuşattı, Mayıs 1230’a aldı. Bağdat’taki halife tarafından sultanlığı onaylandı. Ancak 10 Ağustos 1230’da, Anadolu Selçuklu ve Memluk ordularıyla yaptığı Yassıçimen Savaşı’nda yenilgiye uğradı. I. Alaeddin Keykubad Erzurum’u, Memluklar Ahlat’ı alınca onlarla barış yapmak zorunda kaldı.

1230 yılının sonlarında Hoy’da bulunduğu sırada, Ceyhun’u geçerek Irak-ı Acem’e giren Moğol güçlerine karşı Anadolu Selçuklu Devleti ile Memluk hükümdarlarından yardım istediyse de, onlardan beklediği desteği alamadı. Ağustos 123l’de Dicle kıyısında Moğolların baskınına uğradı. Ordusu dağıldı, kendisi Meyyafarkin (Silvan) yöresindeki dağlara kaçtı ve orada uğradığı saldırıda hayatını kaybetti. Ölümüyle, Harzemşahlar devleti de or­tadan kalkmış oldu. Tanzimat dönemi yazarlarından Namık Kemal, Celaleddin Harzemşah’ın hayatını aynı isimle bir tiyatro eserine konu almıştır.

 “Hanlar, melihler ve emirler boyunlarında kefenleri olduğu halde, onun önünde diz çöktüler ve bağlılıklarını arz ettiler. Buna mukabil Sultan, harb meclisinde ölünceye kadar savaşacağına yemin etti.” (Nesevî, Siratü’l Celaleddin Mengübirti)

KAYNAKÇA: Osman Turan / Tür­kiye Selçukluları Hakkında Resmî Vesikalar (1958), İbrahim Ateşoğlu / Harzemşahlar Devleti Tarihi (s. 274-75 / 283-84, 1965), İbrahim Kafesoğlu / Harzemşah Türkmen Devleti Tarihi (1965), Büyük Larousse (c. 4, s.2247 , 1986), AnaBritannica (c. 5, s. 438-439, 1987), Aydın Taneri / Harzemşahlar (1989), Yaşar Yüce - Ali Sevim Yüce / Türkiye Tarihi (C. 1, s. 118, 1991), Aydın Taneri / “Celaleddin Harizmşah” (TDV İslam Ansiklopedisi, c.7, s. 248-250, 1993), Alaaddin Ata Melik Cüveynî / Tarih-i Cihan Güşa (Çev: Mürsel Öztürk, 1999), İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) – Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013).

FOTO GALERİ