Kamu yöneticisi, vali, yazar (D. 2 Haziran 1948, Sürmene / Trabzon - Ö. 8 Eylül
2003, Ankara). Eski Diyanet İşleri Başkanı ve milletvekili Prof. Dr. Mustafa
Sait Yazıcıoğlu’nun ağabeyidir. Milas Menteşe İlkokulu, Aydın Lisesi, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1968) mezunu. On altı yıl kaymakamlık görevinde
bulundu. Tokat, Aydın, Erzincan valisi olarak görev yaptı. Bir süre Merkez
Valiliğine atandı. Denizli Valisi iken, 2 Eylül 2003’te Ankara yakınlarında
geçirdiği trafik kazasında ağır olarak yaralandı ve altı gün sonra İbn-i Sina
Hastanesinde öldü. Sevilen bir devlet adamıydı. Cenaze namazı devlet ileri
gelenlerinin de katıldığı kalabalık bir topluluk tarafından kılındı,
memleketinde toprağa verildi.
Yazılarını İdarecinin Yeri, İdare Dergisi, dergileri ile Yeni
Asır ve Yeni Dönem (2000-01) başta olmak üzere çok sayıda gazetede
yayımladı. Hayatı Ayşe Kulin’in Köprü adlı romanına konu oldu. 1986’da
Yılın Bürokratı, 1996’da Yılın Valisi seçildi. Mülkiyeliler Birliği ile
İdareciler Derneği üyesiydi.
ESERLERİ:
Demokratik Katılım ve Yeniden Yapılanma (1995), Bu Sistem Değişmeli (1995),
Sil Baştan (1999), Aykırı Vali Recep Yazıcıoğlu (2000), Halkın
Valisi (2004).
KAYNAK: İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).
AT ÖLÜR MEYDAN
KALIR, YİĞİT ÖLÜR ŞAN KALIR
Trabzonlu
Recep Yazıcıoğlu, devletin değil, milletin hizmetkârıydı.
Gümüşhaneli
muhtarın kızının evi Erzincan depreminde yıkılınca, muhtar devletin deprem
mağdurlarına vereceği evi almak için Erzinca'a kızının yanına gider.
Kızını
alır, valilik binasına çıkarlar, öğlen arası olduğu için ellerinde evraklar
beklemeye başlarlar.
Bu
arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir.
"Amca
buyur" der.
Muhtar
derdini anlatır.
Kot
pantalonlu adam evrakları alır bir odaya gider, bir kaşe basar, diğer odaya
gider başka bir evrak alır, doldurur, deftere kaydeder.
En
son kapısında "Valilik" yazan odaya girip çekmeceden bir mühür alarak
kağıtlara mührü basar ve muhtardan da imzalamasını ister.
Muhtar,
biraz da çekinerek,
-
Yeğenim çok sağol ama vali bey sana kızmasın.
-
Yok amca kızmaz.
-
Sağ ol yavrum, adın nedir senin?
-
Recep benim adım amca.
-
Yoksa sen vali Recep Yazıcıoğlu musun?
-
He ya..
İnsan
kere insan Yazıcıoğlu