Eğitimci,
şair, siyaset adamı, XIII. Dönem Kastamonu Milletvekili
(D. 1920, Tosya / Kastamonu – Ö. 20 Şubat 1988, Ankara). Divan tarzı şiirlerinde Bohça
mahlasını kullandı.
İlkokulu
Tosya’da, ortaokul ve liseyi Kastamonu’da tamamladı. İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi (1945) mezunu. Dört senelik tahsili boyunca çeşitli
mecmuaların sanat ve şiir köşelerinde yazı ve şiirleriyle yer aldı.
1945
yılında Fakülteyi bitiren Bohça, aynı yıl Kars Lisesi Edebiyat Hocalığına tayin
edildi. Kars’ta iki yıl Edebiyat Hocalığının yanı sıra aynı zamanda Almanca
derslerine de girdi. Görev yaptığı iki yıl boyunca ilk defa çıkardığı okul
gazetesinin yanında mahallî gazetelerde de makaleler ve şiirler yazmaya devam
etti.
Yedek
subaylığını Kırklareli’nde tamamladıktan sonra Elazığ’a, 1950 yılında da Ankara
Atatürk Lisesine tayin edilen Bohça, 15 yıl müddetle Atatürk Lisesi, Ankara
Maarif Koleji ve Gece Lisesi hocalığını yaptı. Bu dönem içinde Ankara’da
“İnkîlap”, “Zafer”, “Akşam Postası” ve “Zafer” Gazetesinde edebî yazılar,
tiyatro tenkitleri, şiir ve makaleler yazdı.
1969
seçimlerinde XIII. Dönem Kastamonu Milletvekili
seçilerek TBMM’ye girdi. Milletvekilliği süresi bitince politikaya veda etti.
Mesleğine dönerek, 1975 yılına kadar Gazi Eğitim Enstitüsü Türk dili ve
edebiyatı öğretmenliği ve Türkçe bölüm şefliği görevini yürüterek emekli oldu.
Dört
yıllık üniversite öğrenimi süresince çeşitli dergilerin sanat ve şiir
köşelerinde yazı ve şiirleriyle yer aldı. Kars’ta görev yaptığı iki yıl boyunca
ilk defa çıkardığı okul gazetesinin yanında mahallî gazetelerde de makale ve
şiirler yayımladı. Ankara’da iken İnkılâp, Zafer, Akşam
Postası ve Zafer gazetesinde edebî yazılar, tiyatro tenkitleri,
makaleler, aruz ve hece ölçüsüyle şiirler yazdı.
Şiirlerini
Köpük adlı bir kitapta topladı (1951).
HAKKINDA: Köpük
(1951). Feyzi Halıcı / Şair Parlamenterler (1990), Nail Tan - Özdemir Tan /
Gurur Kaynağımız Kastamonulular III (2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve
Kültür Adamları Ansiklopedisi (11. Cilt, 2009).
RUBAÎLER
AHMET ŞEVKET BOHÇA
Bir koskoca dünyâda, tek olmak da kötü;
Balsız, arısız bir petek olmak da kötü...
Yüksekte gezinmekle büyüklük olmaz;
Dağbaşları varken, etek olmak da kötü.
*
Bir fikri hakikat yapan imânı tanı;
Dünyâya riyâ gelen irfânı tanı!
Sen gölge düşürme kalbinin aynasına;
Aydınlığı kaybetmeyen iz’ânı tanı!
*
Güllerle tutup nöbet, rubâiyle gelin;
Gül dermeye akibet, rubâiyle gelin.
Açmışsa ufuklarda çiçeksiz geceler,
Siz kabrime bir demet rubâiyle gelin.
*
Şâirde hayâl ucuz da, gerçek pahalı;
Şampanya ucuz belki de, ekmek pahalı...
“Artık bu ağır yükle yaşanmaz” dersen;
Öldürmek ucuz olsa da, ölmek pahalı..
s. 250.
GÖKSU
Bir tâze bahârın sesi var Göksu’da şimdi;
Kalplerde yanan kahkahalar Göksu’da şimdi.
Sinmiş bu yeşil manzaranın göğsüne Göksu;
Baştan başa bir neş’e akar Göksu’da şimdi.
Baştan başa sarmış bütün etrâfı meserret;
Hülyâlara dalmış da bahar Göksu’da şimdi.
Bir nazlı hayâlin kanadından dökülen su,
İstanbul’a kılmakta nazar Göksu’da şimdi.
Geçtiyse bahârım yine BOHÇA’yla berâber,
Bin hatıranın neş’esi var Göksu’da şimdi.
AHMET ŞEVKET BOHÇA
RUBAİ
Bir fikri hakikat yapan imânı tanı;
Dünyâya riyâ gelen irfânı tanı!
Sen gölge düşürme kalbinin aynasına;
Aydınlığı kaybetmeyen iz’ânı tanı!