Edebiyat araştırmacısı (D. 1925, Eskişehir - Ö. 14 Mayıs 1995, İstanbul). İlk ve ortaokulu Kütahya’da okudu. 1939’da İstanbul’a gitti. İstanbul Erkek Lisesi (1942), İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu öğrencisi olarak okuduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (1947) mezunu. Edebiyat öğretmeni olarak Antalya, Kastamonu, Edirne, İstanbul Fatih Kız, Atatürk Erkek ve Levent liselerinde çalıştı. Emekli olduktan (1974) sonra danışmanlık yaptığı Gerçek Yayınevinin “100 Soruda” dizisine yardımcı edebiyat kitapları, antoloji ve incelemeler hazırladı. İÜ Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Enstitüsü ile Devlet Tatbiki Sanatlar Yüksek Okulunda dersler verdi. İstanbul Arkeoloji Müzesi Kitaplığında, çeşitli yayınevi ve ansiklopedilerde çalıştı.
İlk yazısı
“Bir Selam”, Gün dergisinde (1946) çıkan bir hikâyedir. Kitap
tanıtma yazıları ve eleştirileri 1958 yılından itibaren Hür Vatan, Dünya,
Kim, Yön, Cumhuriyet, Dostluk, Varlık, Türk Dili, Yeni Ufuklar, Papirüs,
Yeditepe, Milliyet Sanat vd. dergi ve gazetelerde yayımlandı. 1969-78
yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde “Kitaplar” ve “Edebiyat
Sohbetleri” üst başlıklarıyla düzenli olarak haftalık yazılar yazdı.
“Mutluay,
ocak ayı içinde ölen şair ve yazarları anmak için doğum-ölüm günleri
çizelgesini açtığında kendisini çok etkilemiş, yetişmesinde büyük katkısı olmuş
kimi edebiyat değerlerine rastladığını belirtir ‘Talih Olan Hocalar’ adlı
denemesinde. Yazının başında belirttiğim gibi kendisi de öyle ‘talih olan
hoca’lardan biriydi. Mutluay’a yol açmış son hoca Tanpınar’dır. (…)
“Mutluay
kısa denemelerinde zaman zaman temel kuramsal sorunlara değinip geçer.
Ayrıntılı çözümlemeler ne yazık ki hiçbir yazıda yer almaz. (…)
“Fethi
Naci Dönüp Baktığımda başlığı altında yayımladığı anılarında bir yazıyı
Mutluay’a ayırır. Mutluay’ı tek sözcükle tanımlar Naci: Dürüst! Çalışkan,
saygılı, vefalı sözcükleri de geçerlidir ama, Naci’ye göre dürüst sözcüğü tek
başına pek yakışır Mutluay’ın hayat karşısındaki duruşuna. Mutluay’ı artık pek
anımsayan ve hatta okuyan yoksa bunun nedenini açıklamada Naci’nin anılarına
başvurabiliriz:
“Terörün
tırmandırıldığı 1979 yazında bir bomba atıldı Rauf’un evine; o sırada evde olan
küçük oğul (Emre), bu bombayı tutup sokağa fırlatınca anlaşıldı bombanın tahrip
gücü! (...) 1979’daki bomba, Rauf’un yaşamını allak bullak etti. İlişkilerini
daralttı. İçine kapandı. Yazı yazmaz oldu. Kendini unutturmaya çalışıyordu. Unutturdu da. Edebiyat okurlarının bellekleri pek
güçlü değildir. Ve unutmaya hazırdırlar. Kimi insanların ‘tek’ ölümü olmuyor;
1979, Rauf’un ‘ilk’ ölüm yılı oldu. (Dönüp Baktığımda, Adam Yayınları, 3.
baskı, 1999, s. 164)
“Sonraki yıllarda Mutluay ansiklopedi çalışmalarına
katılır, gazete ve dergilerde aralıklarla yazılar kaleme alır. Naci, onun
ölümünden çok ölüm koşullarına, yoğun yalnızlık, bırakılmışlık ve küskünlüğüne,
bir de maddî sıkıntılarına yazıklanır ve elli yıllık arkadaşı için sözü şöyle
noktalar:
“Edip’i, Rauf’u düşünüyorum, Külebi’nin bir dizesi geliyor
aklıma: ‘Bir ben kaldım buralarda...’” (Ali Galip Yener)
ESERLERİ:
İNCELEME-DERLEME: 100 Soruda Türk Edebiyatı (1970), 100 Soruda
19. Yüzyıl Türk Edebiyatı (1970), 100 Soruda Edebiyat Bilgileri (1972),
Türk Halk Şiiri Antolojisi (1972), 100 Soruda Çağdaş Türk Edebiyatı (1973),
50 Yılın Türk Edebiyatı (1973), Tanzimattan Günümüze Kadar Türk Şiiri
(1973).
DENEME: Pas Demiri Yiyor (1974), Bende Yaşayanlar (1977), Yaz
Dersleri (1985-88 yılları arasında yayımlanmış denemeleri, 1997), Sebiller
Su Vermiyor (1969-78 arası Cumhuriyet gazetesinde çıkan yazıları, 2002).
KAYNAKÇA: Mehmet Seyda / Edebiyat Dostları (1970), Atilla
Özkırımlı / Türk Edebiyatı Ansiklopedisi (1982), Seyit Kemal Karaalioğlu /
Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü (2. bas. 1982), Doğan Hızlan / Yaşayan
Eleştirmenlerimiz II (Gösteri, Kasım 1982), İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü
(1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of
Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve
Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Bilim Adamları
(Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous
People (2013), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas.
1999), Ali Galip Yener / Mutluay Okunuyor mu Hâlâ? (Virgül, Nisan 2001), TDE
Ansiklopedisi (c. 6), Cemal Süreya / 99 Yüz (2004).
İkidebir kulak veriyordum yağmura
Gorki'nin Ana'sından kaldırıp kaldırıp başımı...
Bayağ hoşuma da gitmişti ilkin
İri iri damlalar
Elli mumluk elektriğinde bahçenin
Vurdukça betonların üstüne üstüne,
Işıltılı bir koşuşmadır gidiyordu...
Yine de bir eksiği vardı, ama ne?..
Kokusu yoktu, kokusu!
Toprağı yoktu,
Yaprağı yoktu.
Bir işe yaradığı yoktu!
Mübarek, yarı karanlık bir hapisane avlusuna yağan
Tam bir yarı-aydın yağmuruydu.
(Can Yücel / Bende Yaşayanlar, s. 312-316)