İsmet Kür

Yazar, Şair

Doğum
29 Eylül, 1916
Ölüm
21 Ocak, 2013
Eğitim
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi)
Burç

Şair ve yazar (D. 29 Eylül 1916, Kadıköy / İstanbul – Ö. 21 Ocak 2013, İstanbul). Döneminde “Kahraman-ı Hürriyet” diye anılan politikacı, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurucularından gazeteci-yazar Avnullah el Kâzımî ile aydın bir kadın olan Ayşe Nazlı’nın kızı, kendisi gibi şair ve yazar olan Halide Nusret Zorlutuna’nın kardeşi, yazar Pınar Kür’ün annesidir. Edirne Kız Öğretmen Okulu ile Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (1938) mezunu. Yirmi yıl yaptığı Türkçe-edebiyat öğretmenliğinin yanında Amerika Bölgesi Kültür Ataşeliği ve Talebe Müfettiş Yardımcılığı (1956-60) görevlerinde bulundu. İngiltere’de Kent Drama Okulu’nda (1953), Amerika Birleşik Devletleri’nde New York Üniversitesi Eğitim ve Psikoloji Bölümü’nde (1960) kurslara katıldı. Çeşitli gazete ve dergilerde yazarlık yaptı. BBC’de yedi ay haftalık bir program yaptı.

İlk öyküsü Mutlu Tahayyüller, Ağustos 1931 yılında Muhit dergisinde, ilk şiiri de Çocuk Dünyası dergisinde (1927) yayımlandı. Sonraki yıllarda yazıları çok sayıda dergi ve gazetede yer aldı. Amerika’da yarısı Türkçe yarısı İngilizce bir dergi çıkardı. Orada kaldığı dönemin büyükelçisi Seyfettin Esin’in ressam eşi Emel Esin’le birlikte Kadınlar Derneği’ni kurdu. Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası üyesiydi. 21 Ocak 2013 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

 

Hakkında Ne Dediler?

 

İsmet Kür, yalnız yazınımızda değil, çocuk yazınımızda da görece örtük kalmış bir yazarımız. Bugüne dek, başta çocuk gençlik romanı olmak üzere yirmi dolayında kitabı yayımlanmış Kür’ün. Bunun yanında bir önemli yanı daha var onun: Eylemciliği. Çünkü kuramcı, eğitimci olarak ciddi katkıları söz konusu alana.” (M. Sadık Aslankara)

 

ESERLERİ:

Şiir: Yaşamak (1945), 99. Kat (2003).

Eğitim: Anneler Sizin İçin (1964), Çiçekler Sevgiyle Büyür (1989).

Araştırma: Anılarıyla Mustafa Kemal Atatürk (1965), Türkiye’de Süreli Çocuk Yayınları 1869-1928 (1991).

Anı: Yarısı Roman (1995), Yıllara mı Çarptı Hızımız (2008).

Roman: Onuncu Sigara (2000), Karvera (2000), Karvera Nereye (2002).

Öykü: Kocaman Bir Örümcektir Zaman (2001).

Çocuk Kitabı: Mavi’nin Hikâyesi (1966), Mavi’nin Anıları (1967), Mutlugiller (1967), Memo ve Ay (1969), Ay ile 2. Gece (1969), Memo Masallar Ülkesinde (1969), Kiraz Bayramı (1969), Oyuncakların Öfkesi (1970), Coşkun’un Serüveni (1994), Mavi Sokak Köpeği (1996), Bilinmeyene Yolculuk (1999), Ne Güzel Şey (2001).

 

KAYNAKÇA: Seyit Kemal Karaalioğlu / Resimli Türk Edebiyatçılar Sözlüğü (2. bas. 1982), İsmet Kür – Onuncu Sigara (World Literatüre Today, Autmn 1990), Ömer Nida / Kadın Romancılarımız - Başlangıçtan Günümüze Kadar 1892-1991 (1991), Selim İleri / Anılar Arasında (Cumhuriyet, 10 Ekim 1995), Kocaman Bir Örümcektir Zaman (Kitap Rehberi, Aralık 2001), TBE Ansiklopedisi (2001), Güngör Gençay / Üç Kapıdan Dünyayı Dışından Seyretmek (2003), M. Sadık Aslankara / Yazınımızın En Genç hanımefendisi: İsmet Kür (Cumhuriyet Kitap, sayı: 229), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007) – Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) ) – Ünlü Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 6, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013), Türkiye Yazarlar Birliği / Türkiye Kültür Sanat Yıllığı (2014).

ANILAR ARASINDA

 

“Anı kitaplarına eskiden bu ölçüde yakınlık duymazdım. Öte yandan anısal havaya bürünmüş romanlar gözdemdi. Şimdi anılar daha yakın geliyor. İçtenliklerinde apayrı bir sahicilik buluyorum.

İçten anı kitabına rastlamak pek o kadar sık olmuyor. Kalbin açılıp saçılması, bir defa, törel anlayışımıza ters düşüyor. ‘Sonra bana ne derler’ kaygısı ağır basıyor, hemen hep özdenetim devreye giriyor.

Bu tutum, bu yadırgı, bireyliğin o kadar gelişkin bir çizgide göründüğü Batı edebiyatları için de geçerli Duras’ın ünlü Sevgili’sini okurken ayırt etmiştim. Yazar, bir anı-roman yazmasına karşın, ikide bir de ‘Hepsi öldüler, hayatımdan çıkıp gittiler; başıma kakmayacaklar, şimdi artık yazabilirim’ demeye getiriyordu. Kalbini açabilmek için beklemişti…

Bizde daha başka sorunlar da söz konusu edilebilir. Rağbet gören anılar, siyaset ya da darbe yaşanından gelen anıları. Siyaset adamları, siyasetlerinin aslında ne kadar yurtsever olduğunu kanıtlamaya kendilerini aklamaya çalışıyorlardı. Darbeciler büsbütün endişeli. Bu yüzden de o tarz anı kitapları yapay savunmalar olup çıkıyor.

Ama İsmet Kür’ün Yarısı Roman’ı (Yapı Kredi Yayınları) dört dörtlük bir anı kitabı. Yaklaşık on gündür onunla baş başayım.

İsmet Kür seyrek yayımlayan bir yazar. Bugünün okurları, onu daha çok çocuk edebiyatımıza katkısıyla tanıyorlar. Edebiyatı içrek soluyanlar, Halide Nusret Zorlutuna’nın kız kardeşi, Pınar ve Işılar Kür’ün annesi İsmet Hanım’ı tanıyorlar: Öğretmen, eğitimci; sanatsever, aydın; 1990’da basılmış bir roman, Onuncu Sigara.

Şimdi Yarısı Roman aracılığıyla asıl İsmet Kür’ü tanıyoruz: Bir ömrün hikâyesi.

Bu; anı, yaşantı, günce, mektuplar karışımı kitabı çok severek okudum. İsmet Kür anıları doğrudan doğruya yazmamış, bir kurgu yaratmış önce, günlerinin içinde geçmişe uzanmış, şimdiki zamanda geçmiş de birlikte sürüp gidiyor. Derken mektuplar başlıyor; kişileri kendi sesleriyle dinleme fırsatı buluyoruz. Yazar, anıları kaleme getirirken bir romancının sanatlık değer taşıyan kaygılarını duyumsamış besbelli.

Yarısı Roman, cumhuriyetimizin ilk yıllarında gençliğe erişmiş kuşağın ülkülerine, ereklerine, coşkusuna ışık tutuyor. Bu yönüyle belgesel anlamla donanmış. Sonraki kuşakların git gide unuttuğu, belki de hiç bilmediği, üzerinde düşünmediği coşkuyu İsmet Kür, işte yıllar sonra, daha dün gibi yansıtıyor.

Dahası, belgesel anlamın kişisel anıyla sarmaştığına tanıklık ediyoruz. Yazar yıllar içinde çıktığı gezide Şükûfe Nihal’den Kemal Tahir’e, Ruhi Su’dan Halide Nusret’e pek çok portrenin ressamı kimliğinde. Bu usta işi resimler bir belirip bir kayboluyor. Sonra bazen bir ölüm haberi yeniden ve son kez belirmelerine yol açıyor.

Şükûfe Nihal’in ya da Suat Derviş’in son günleri öylesine etkileyici resimlerle dile getirilmiş ki, o sayfalar belleğe çakılıp kalıyor. Andığım şu iki yazarımızı bugün çoktan silip geçti. İsmet Kür onların çalınmış, toprakla örtülmüş çabalarını, küskün hayat hikâyeleri arasında hatırlatıyor.”

 

10 Ekim 1995 Salı, Yazı Odası

 

 

Yazar: Selimler İleri
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör