Şair ve yazar. 16 Ağustos 1945,
İstanbul doğumlu. Asıl adı, İsmail Sulhi Coşkuner’dir. Ankara Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi (1966). Petrol sektöründe ekonomist ve yönetici
olarak çalıştı. Son görev yeri olan İzmir’de bir kimya fabrikası
yöneticiliğinden emekliye ayrıldı ve İzmir’e yerleşti.
İsmail Mert Başat’ın ilk yazısı
Mayıs 1960’ta yayımlanmıştı. Amatör olarak oyuncu, yazar ve yönetmen kimliğiyle
tiyatro ile de ilgilendi. Şiirleri, öyküleri ve denemeleri ve bir yandan da
politik yazılarıyla, başta “Türkiye
Yazıları” olmak üzere pek çok dergi ve gazetede yer aldı… 2014 Antalya
Altın Portakal Şiir Ödülü etkinliğinin Onur Konuğu’du.
“İnsanın iç dünyasıyla toplum sorunlarının, bireyle toplumun,
kapanıklılıkla açıklığın karşıtlıklarını konu edinince ayın dikkate değer
şiirlerinden biri Türkiye Yazıları’nda çıkan ‘Sevda ve Kavga’ oluyor. İ. Mert
Başat bu çok canlı, rahat söyleyişli şiirinde cinsel seviyi toplumcu eylemle
sarıcı biçimde yan yana getirmiş. Özentili yanları yok değil şiirin. Ama
tökezlemeyen, rahat bir söyleyiş kendini belli ediyor.” (Konur Ertop)
ESERLERİ:
ŞİİR: Vira! (l984, 1998), Geyik ve
Yolcu (1997).
K. ÖYKÜ: Kanatlarını Yitirmiş Uçan Atın Tutkusu (1991), Düşüş (2011).
DENEME: Kendime, Sana, Toprağa ve Gökboşluğa (1999), İtiraz Yazıları (2002), Buyruk
ve İtaat (2005) Gökyüzünden Başka
Sınır Yok (2008).
OYUN: Sarhoş Orman (oynanışı: Ankara, 1966).
KAYNAKÇA:
Konur Ertop / Şiirin Akı Karası (Cumhuriyet, 20.05 1978), Muzaffer Uyguner /
Varlık Yıllığı 1980 (içinde), Cemal Süreya / 17. Gün (Milliyet Sanat,
15.10.1984),Nokta’nın Seçtikleri (Nokta, 14.05.1984), Halim Yazıcı / İzmir’de
Şiir (Ortaklaşa, Ocak-Şubat 1985), Ruşen Hakkı / Geyik ve Yolcu (Özgür Kocaeli,
03.03.97), Dinçer Sezgin / İzmir Esintileri (Radikal, 09.01.2000), Veysel Çolak
/ Dünyayı Dünyalaştırmak İçin Yazan Şair: İsmail Mert Başat (söyleşi,
Cumhuriyet Kitap, 24.08.2000), Timuçin Özyürekli / Ceren Sabahı: Düş Yorgunu
Olmak / (Agora, Eylül-Ekim 2001), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi,
2001, 2004), Aslı Örnek / İtiraz Yazıları (Radikal Kitap, 21.07.2002), Ruşen
Hakkı / İtiraz Yazıları (Özgür Kocaeli,09.08.2002), Tülin Biçer Yıldız /
Uyutulan Beyinleri Uyandırmak İstiyor ( İzmir Life, Temmuz 2004),Celal Soycan /
Şiir İçin Notlar (içinde, Şiirden Yay., 2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve
Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2009, 2015), Özgen Seçkin / Duygunun ve Düşüncenin Sessiz Derinliği
(Damar, Ocak 2007), Murat Üstübal / Günümüzde Bir Entelektüel Faaliyet Olarak
Güçlenen Şiir (içinde, Heves, Ocak 2007), Hülya Soyşekerci / Buyruk ve İtaat
(söyleşi, ile, Mart-Nisan 2007), Nedim Atilla / Buyruk ve İtaat (Akşam,
28.02.2007), Haydar Ergülen / Şairin Yazısı (Radikal Kitap, 30.03.2007), Mahmut
Temizyürek / Sanatın İtaatsizliği (Radikal Kitap, 16.11.2007), Gültekin Emre / Buyruk
ve İtaat: İktidar Olma Hali ( Cumhuriyet Kitap, 10.01.2008), Sedat Demir /
İsmail Mert Başat’la ‘Gökyüzünden Başka Sınır Yok’ (söyleşi, Cumhuriyet Kitap,
15.05.2008), Celal Soycan / Bir ‘Sorun’ Olarak Şiir / (Karayazı, Nisan-Mayıs
2008), Hülya Soyşekerci / Gerçek Gösterilen midir! ( Radikal Kitap,
06.06.2008), Hülya Soyşekerci / Gökyüzünden Başka Sınır Yok (Varlık, Ekim
2008), Gültekin Emre /Gökyüzünden Başka Sınır Yok (Hürriyet Gösteri, 2009 Kış),
Hayri K. Yetik / İsmail Mert Başat: Bir Entelektüel Duruş (Akköy, Ocak-Şubat
2010), Ünal Ersözlü / İsmail Mert Başat (Sabah Ege, 24.06.2011), Mehmet
Gökyayla / Şairin Kuramcı Yönü (Akatalpa, Ağustos 2011).
Evlerinize çekiliyorum, yılgınım
Sözcükler dipdiri
Ben geride kaldım
Kapılar kapandı, dışarıda kaldım
Bahçelerinizde günebakan var mıydı?
Gittim Börekçi’nin baharatçı dükkânına uzandım
Sakal taktım, sûre astım
Kalay çubukları, kolofon, potasyum
Limon tuzu, kükürt ve kostik
Üç yüz altmıştan sağa dönüp
Dördüncü sokağa ilerliyordu dolar
Mevsimiydi, iki çuval naftalin aldım
Aynaya baktım, gözlerimi bulamadım
Yanımda ellerim var mıydı?
Köprüde balık-ekmek istedim, adam duymadı
Bağırdım, İstanbul’un camları kırıldı
Adam duymadı
Sirkecide trenler vardır, biraz yorgun,
Ayağının üzerine çöküveren
Biraz Trabzonlu, inceden yürüyen
Trenlere koştum
Sirkeci yoktu
Bir otobüs duraladı
Fırladım basamağa,
Uçtum… ardı boşluktu,
Sarayburnu’na yuvarlandım
Divanda uyuyakalmıştı, padişahı uyandırdım
Saate bakıp, Sheraton’daki kokteyle geç kaldım, diye mırıldandı
Fötr şapkasını giyerken, önünü kestim, cepheye yaz beni!, dedim
Galiçya’ya, Kafkas’a, ister Fizan’a!..
Yürüdü, gövdesi bedenimden geçti
Sarayburnu’nda denize baktım uzun uzun
Sigaram sekizde bir olmadan kendimi akıntıya bıraktım
Gitti sular, ben kaldım
En duyarlı yerimiz kalmak mıydı?
Evlerinize çekiliyorum, yılgınım
Korkular dipdiri
Ben geride kaldım
(Geyik ve Yolcu)